Zayıflamak isteyenlerin şifalı bitkilere olan ilgisi gün geçtikçe artıyor. Bunun başlıca nedenlerini sıralarsak;
* Piyasada bulunan zayıflatma amaçlı bazı sentetik bileşkelerde uzun vadede tehlikeli yan etkiler ortaya çıkabiliyor. Buna karşılık yüzyıllardan bu yana kullanılan şifalı bitkilerin ne tür yan etkiler yapabileceği çok iyi biliniyor.
* İlaçlar gibi ciddi yan etkilere yol açmıyor.
* Şifalı bitkilerin diğer bir üstün yanı da, birkaç etkiye birden sahip olmaları. Örneğin biberiye – Rosemary – yağları eritirken, aynı zamanda kolesterolü düşürüyor, dolaşımı canlandırıyor ve damarları dolaşımını düzenliyor. Buna karşılık sentetik bileşkeler genellikle bir tek etkiye sahip oluyor.
* Bu bitkiler sentetik olanlardan daha ucuz ve daha kolay elde edilebiliyor.
Biliyor musunuz?
* Şifalı bitkiler; çay, baharat ve standardize edilmiş halde tüketilebiliyor.
* Yağ eritenler, metabolizmayı hızlandıranlar, ödem atanlar, idrar veya bağırsakların boşaltım faaliyetlerini arttıranlar olmak üzere beş gruba ayrılıyor.
* Bitkisel çay tüketiminde beden tipi, yaş ve cinsiyet önem taşıyor. Çünkü ayurvedaya göre her beden tipine göre farklı tat, ısı ve nemde doğal madde tüketimi veriliyor. Aksi taktirde etkinliği istenilen randımanda olamıyor.
* Hangi mevsimde bulunulduğuna da dikkat edilmeli. Örneğin kış mevsiminde ısıtıcı ve söktürücü etkisinden dolayı zencefil gibi çaylar tüketilirken, aşırı sıcakların yaşandığı yaz mevsiminde ise nane gibi ferahlatıcı çaylar tavsiye ediliyor.