Kuduz tedavisinin iki amacı vardır. Bunlardan ilki, ısırık bölgesindeki yaranın tedavi edilerek vücuda giren virüslerin sayısını olabildiğince azaltmaktadır. İkincisi ise vücuttan uzaklaştırılmayan virüslerin etkinliklerinin önlenmesi amacıyla hastaya antikorlar aracılığıyla direnç kazandırmasıdır. Isırık yarası bol sabunlu suyla iyice yıkanmalıdır. Daha sonra yara temiz suyla da iyice yıkanır. Bundan sonra yara “Zefiran” ya da “Cetavlon” ile iyice temizlenir. Daha sonra da yara çevresine kuduz virüsüne karşı hazırlanmış bağışık at ya da insan serumu (antireybiz serum) zerk edilir. Isırık yarasının dikişle ya da pensle kapatılması gerekir. Yara tedavisi yukarıda anlatıldığı biçimde yapıldıktan sonra, vücuttan uzaklaştırılamamış olan virüslerin etkisizleştirilmesi için hastaya kuduz virüsüne karşı pasif ve aktif bağışıklık kazandırılır. Kuduz aşısı programı karın derisi altına 2-3 gün arayla toplam 14-20 aşı uygulaması biçiminde sürdürülür. Gecikmiş ya da ağır vakalarda 24 aşı yapılmalıdır. Kuduz olaylarında erken tedavi çok önemlidir. İnsan olsun hayvan olsun her türlü ısırılma olaylarında ışınlan kişinin kuduz hastanesine başvurması gerekir. Öte yandan her türlü ısırma ve ısırılma olaylarının bölgenin sağlık memurluğuna bildirilmesi zorunluluğu vardır. Bir insanı herhangi bir hayvan ısırır ya da yaralarsa hayvan sağ olarak yakalanmalıdır. Tehlikeli hayvanlar ölü olarak yakalanabilirler. Kuduz şüpheli hayvan, ayrı bir yere konularak 10-15 gün gözlenir. Eğer hayvan kuduzsa bu süre boyunca ışınlan kişi klasik kuduz tedavisine alınır.