Susurluk Şeker Fabrikası'nda iki yıldır çarklar dönmüyor
Fabrika yönetimi ve sendika, fabrikanın bu yıl tekrar çalışması için yaklaşık bir aydır bölgedeki çiftçiden pancar ekimi için taahhüt alıyor. Çiftçiden, şimdiye kadar 100 ton civarında taahhüt alınırken, bu rakamın 200 bin tona çıkarılması hedefleniyor.
Temeli, Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından 1954 yılında atılan, bir yıl sonra üretime geçen Susurluk Şeker Fabrikası, son iki yıldır çalışmıyor. Türkiye'deki 32 şeker fabrikası içinde büyüklüğü ve işleme kapasitesi açısından önemli bir yere sahip olan fabrika, bölgenin ekonomisi için hayati öneme sahip. Fabrikanın, 2010 yılında bölgeye sağladığı katma değer 100 milyon lira civarında. Susurluk Şeker Fabrikası, Çarşamba Şeker Fabrikası ile birlikte Türkiye'de şu anda çalışmayan iki şeker farikasından biri. 1990 yılında 180 gün boyunca toplam 1 milyon 70 bin ton pancarın işlendiği fabrikada, 2010 yılında ise bu miktar büyük bir gerilemeyle 248 bin tona düşmüş. Fabrikanın tekrar çalışmasını bekleyen işçilerin bir bölümü, diğer fabrikalara geçici olarak görevlendiriliyor. Ancak iki yıldır çalışmadan maaşlarını alan işçiler, bir an önce fabrikanın çalışmasını bekliyor. Balıkesir-Bursa kara yolu üzerinde toplam 840 dekar alan üzerine kurulan fabrika içerisinde lojman, okul, cami, sağlık ocağı, berber, market, çiftlik ve birçok sosyal alan bulunuyor.
"BÖLGEDE YETERLİ MİKTARDA PANCAR EKİMİ YAPILMIYOR"
Susurluk Şeker Fabrikası Müdürü Burhan Timurlenk, fabrikanın iki yıldır çalışmamasının kendilerini üzdüğünü söyledi. Fabrikanın günde 7 bin ton pancar işleme kapasitesine sahip olduğunu ifade eden Timurlenk, günlük 750 ton şeker ile birlikte yan ürün olarak 400 ton melas ve 2 bin ton yaş pancar posası üretme kapasitesi olduğunu bildirdi. Fabrikada işlenen şeker pancarının Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Bursa'dan geldiğini aktaran Timurlenk, "Fabrika, hizmete açıldığı 1955 yılında günde bin 800 ton pancar işleme kapasitesi ile çalışıyordu. 1986 yılında ise günlük 7 bin tona çıktı. Maalesef son iki yıldır bölgemizde yeterli miktarda pancar ekimi yapılmadığı için fabrikamızda pancar işlenmiyor. Fabrikamızda şu anda memur, daimi işçi ve geçici işçi olmak üzere 595 çalışan var. 1990'lı yıllarda fabrikada 938 kişi çalışıyordu. Bölgemizde de yıllar içinde pancar ekimi azaldı. Örneğin 2009 yılında 275 bin ton pancar ekimi yapılırken, bu rakam geçen yıl 95 bin tona kadar düştü." dedi.
Fabrikanın tekrar çalışabilmesi için en az 200 bin ton pancarın ekilmesi gerektiğine dikkat çeken Burhan Timurlenk, bölgede ekim yapılan bütün köyleri tek tek dolaşıp çiftçiden taahhüt alındığını söyledi. Şu ana kadar 100 bin ton taahhüt alındığını aktaran Timurlenk, "Bu sayı 200 bin tona çıkarsa bu yıl fabrikamızın çalışma ihtimali olabilir. Bunun için gayret gösteriyoruz. Bu ay başında yaptığımız çalışma ay sonunda kadar devam edecek." diye konuştu.
"ÜLKEYE 3 MİLYAR DOLARLIK KATME DEĞER SAĞLIYOR"
Şeker-İş Sendikası Susurluk Şube Başkanı İsmail Karadayı ise şeker fabrikalarının ülke için çok önemli olduğunu belirterek, bu fabrikaların ülke ekonomisine yaklaşık 3 milyar dolarlık bir katma değer oluşturduğuna işaret etti. Karadayı, şöyle dedi: "Bizim göz bebeğimiz dediğimiz ve dünyada ihracat rekorları kırdığımız otomotiv sektörünün sağladığı katma değer 480 milyon dolar. Türkiye'de 10 milyon insan, şeker sektörü ve pancar tarımından ekmek yiyor. Bu nedenle vatandaşlarımız, çiftçimiz, esnafımız ve herkesin şeker fabrikalarına sahip çıkması lazım. Bölgemizdeki pancarda şeker oranı düşük. Çiftçimiz, ekonomik değeri az olduğu için yöremizde pancar ekmiyor. Çiftçimizin pancardan vazgeçmesinin en büyük nedeni bu. 10 yıl önce mısır ile pancar fiyatı aynıydı. Mısır bugün pancar fiyatını beşe katladı. Türkiye'de bütün ürünlerde teşvik var, maalesef pancarda yok." şeklinde konuştu.
"NİŞASTA BAZLI ŞEKER SEKTÖRÜ BİTİRİYOR"
Şeker pancarı ve bağlı bulunduğu sektörlerin en büyük sorunlarından birisinin ise kısa adı NBŞ olan nişasta bazı şeker olduğuna dikkat çeken İsmail Karadayı, şöyle dedi: "Türkiye'de Şeker Kurulu kurulduktan sonra NBŞ'ye verilen kota yüzde 10 olarak belirlendi. Ancak Bakanlar Kurulu, bu kotayı hep yüzde 50 olarak artardı. Dünyanın en yüksek NBŞ kotası olan ülkeyiz. Sağlık açısından zararları yıllardır tartışılıyor. NBŞ'nin fiyatı şeker pancarına göre daha ucuz olduğu için özellikle imalat sektöründe çok kullanılıyor. Ülkemizin yıllık şeker tüketimi 2.5 milyon ton civarında. Yüzde 15 kotası bulunun NBŞ'ler yaklaşık 360 bin ton civarında piyasaya mal vermeleri gerekirken, denetlenemediği için bu oranın 500 bin ton olduğu tahmin ediliyor. Türkiye'de 6 tane NBŞ işleyen fabrikanın toplam kapasitesi 1 milyon ton civarında. Bu nedenle büyük oranda bizim şeker satışımızı engelliyor."