Doç. Altay: TTK değişmeseydi, daha düzgün bir zemin oluşacaktı

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilimdalı'ndan Doç. Dr. Sıtkı Anlam Altay, yeni Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK)n yürürlüğe gireceği sürece adım atılır atılmaz, kamuoyunda yer alan tartışmalarla yasanın adeta kabuk değiştirdiğini savundu. Doç. Dr. Sıtkı Anlam Altay, “Mesleğimizi iyi koşullarda gerçekleştirmek için düzgün bir zemin oluşacaktı. Bizzat kanun, şirketlerin yanlış yollara sapmasını engelleyecek yaptırımları beraberinde getiriyordu. Gelinen noktada ise en çok üzülecek kesim, mali müşavirler ve hukukçulardır” dedi.

Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilimdalı'ndan Doç. Dr. Sıtkı Anlam Altay, Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nda bir sunum gerçekleştirdi. Doç. Dr. Sıtkı Anlam Altay, yeni TTK’nın yürürlüğe gireceği sürece adım atılır atılmaz, ekonomi basınında yoğun tartışmaların da çok geçmeden başladığını kaydetti. Yapılan açıklamalardan bazılarının kanun koyucuları etkilediğine dikkat çeken Altay, ekonomi basınındaki bazı kalemlerin açıklama ve yönlendirmelerinin adeta şirketleri sağlıklı yapıya kavuşturacak düzenlemelerin değişmesine yol açtığını ileri süren Doç. Altay şunları söyledi: "Aralarında çok değerli uzmanların da olduğu bu kalemler, maalesef ki çok etkili oldular. Yeni TTK’nın yürürlüğe girmesi, evrensel dildeki muhasebe kurallarının mali müşavirlerin yüksek öğrenimlerinde öğrendiği bilimsel kuralların uygulanmasını sağlayacaktı. Bunlar zaman içinde terk edilerek, UFRS’den vazgeçilerek, eski kurallara yeniden dönüş oldu. Bu işin üç tane temel sacayağı vardı. Birincisi Türkiye Muhasebe Standartları, ikincisi bağımsız denetim, üçüncüsü ise şeffaflaşma. Şirket, defterlerini Türkiye Muhasebe Standartları’na göre tutacaktı. Finansal tablolarını Türkiye Muhasebe Standartları’na göre çıkaracaktı. Buna uygun yıllık faaliyet raporu düzenleyecekti. Bütün bunları bağımsız denetimden geçirtip, internet sitesinde beş yıl boyunca tutacaktı. Şimdi ne oldu? Defter tutmada muhasebe standartlarını kaldırdık. Söylenene göre, şu anda sadece 2 bin 600 şirketin Türkiye’de finansal tabloları Türkiye Muhasebe Standartları’na göre çıkarması lazım."

DÜZGÜN BİR ZEMİN OLUŞACAKTI
Meslek mensuplarının yoğun katılım gösterdiği konferanstaki sunumuna, “Burada en çok üzülecek kesim mali müşavirler ve hukukçulardır” diyerek devam eden Doç. Dr. Altay, “Mesleğimizi en iyi koşullarda gerçekleştirmek için düzgün bir zemin oluşacaktı. Bizzat kanun, şirketlerin yanlış yollara sapmasını engelleyecek yaptırımları beraberinde getiriyordu. Kuruluştaki sermaye artırımındaki işlem denetimleri, başka spesifik işlemlerdeki işlem denetimleri, ortakların şirketten ödünç almasının yasaklanması, tüm bunlar şirketin mali durumunu ciddi anlamda koruyacaktı.” Sunumunda, şirket kuruluş süreçleri, kuruluştan doğan sorumluluklar gibi meslek mensuplarını yakından ilgilendiren konular hakkında önemli açıklamalarda bulunan Altay, soru-cevap şeklinde devam eden konferansta kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı.