Bakan Şimşek: Küresel krizde 4 milyon istihdam oluşturduk
Bakan Şimşek, AK Parti Bursa İl Başkanlığı tarafından Merinos Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Siyaset Akademisi'nde konuştu. Milli gelir konusunda önemli bilgiler veren Bakan Şimşek, Türkiye'nin 2050 yılına ilişkin milli gelir tahminini 5 trilyon dolar olduğunu kaydetti. AB'nin ise yerinde saydığını belirten Şimşek, bu çıkışın kişi başına milli gelire de yansıdığını vurguladı. 2023'de hedefin 25 bin dolar, 2050'nin ise 50 bin dolar olduğunu hatırlatan Şimşek, dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD'de ise oranın 45 bin dolar seviyesinde olduğunu ifade etti.
İstihdam konusunda önemli bilgiler veren Şimşek şöyle konuştu: "Biz son küresel krizden bu yana neredeyse 4 milyon civarında net istihdam oluşturduk. 4 milyon çok büyük bir rakam. Aynı dönemde AB'de 27 ülkede 2 milyondan fazla istihdam kaybı var. 27 ülkeden bahsediyoruz, tek bir ülkeden de bahsetmiyoruz. AB'de işsizlik yüzde 160'a çıkmış bizde ise 100'ün altına inmiş. Hedefimiz yüzde 5'dir. Biz bu dönemde kamu açıklarını azaltmışız. Siyasi istikrarsızlık olunca popilizm temel bir araç oluyor. Çünkü yarış yerine, projeler yergine, kısa vadede biz ne dağıtabiliriz üzerine kuruluyor. Kurgu böyle olunca bu beraberinde felaketler getiriyor."
"KAMU BORÇLARI ARTMIYOR"
Kamu borçlarının arttığı yönündeki iddialara cevap veren Şimşek, şunları dile getirdi: "Böyle bir şey yok. Kamu borçları iç borç ve dış borç ve bunun bürütü milli gelire oranı, yüzde 74'lerden yüzde 36'ya düştü geçen sene. Bu rakam AB ülkeleri için yüzde 90'ların üzerinde. Siz borçları artırdınız diyorlar. Türkiye'nin iç borcu 1980'de neredeyse yokmuş. Sadece bir milyon lira. 92'de 144 kat artmış. Bu 2002'de tam 150 milyar liraya çıkmış, tam 772 kat artmış. AK Parti hükümeti döneminde ise sadece 1.6 kat artmış. Borçlanmayı azaltsanız bile mevcut borç en az faiz kadar attığı için TL bazında artmasından doğal bir şey yok. Kamunun dış borcu var mı, evet var. Ama devletin bir de dövizi var. Bu dövizin borcu ile karşılaştırdığınız zaman bizim hazinemiz dünyadan alacaklı. Borcumuz yok. Yaklaşık 31 milyar lira dış dünyadan alacağımız var. Devletten bahsediyorum. Muhalefet ne der buna özel sektörün borcu artıyor. Doğrudur ama yatırımları da, varlıkları da artıyor."
"TÜRKİYE BU DÖNEMDE EVİNİ DÜZENE KOYDU"
Türkiye'nin bu dönemde evini düzene koyduğunu belirten Şimşek, "Bu dönemde. açıklarını azaltmış, borçlarını azaltmış. Bunu hem geçmiş ile karşılaştırıldığında durum ortada, hem başka ülkelerle karşılaştırıldığında ortada… Gecelik borçlanma faizi ise yüzde 63'den şuanda yüzde 6 seviyelerine indi. Türkiye hızla gelişen bir ülke. Hala bizde enflasyon yüzde 6'nın üzerinde. Reel faiz eksi demek. 2002'de reel faiz yüzde 30'lar civarındaydı. Şimdi ise sıfır civarında."
"VERGİLERİ DÜŞÜRDÜK"
Faizleri, açıkları düşünerek özel sektörün önünü açtıklarının altını çizen Şimşek, vergilerin yüksek olduğu iddialarına cevap vererek, kurumlar vergisi, gelir vergisi, eğitim, sağlık gibi farklı alanlardaki vergileri düşürdüklerini hatırlattı. KDV'nin yüzde 18 olduğunu, artırmadıklarını, giyim, eğitim, sağlık gibi temel sektörleri yüzde 8'e indirdiklerini, gıda ürünlerinde de bazılarında yüzde 1'e düşürüldüğünü kaydetti.
"TÜKETİMDE VERGİLERİ YÜKSEK TUTTUK, ÜRETİMİN VE İSTİHDAMIN ÖNÜNÜ AÇTIK"
Toplam vergi yükü hakkında da bilgi veren Şimşek, şöyle devam etti: "Bu milli gelirin yüzde 26'sı. OECD ortalaması ise yüzde 34. Türkiye'de vergi yükü yüksek diye bir algı var. Oysa biz vergileri indirmişiz. Kayıt içinde olanların vergi yükü fazla diyebilirsiniz. Bazı ürünlerde vergiler yüksek, o da doğru. Biz tütün ürünleri üzerinde vergileri, alkollü ürünlerde vergi yükünü artırdık. Akaryakıt üzerinde vergi yükü yüksek ama biz artırmadık. Ama yatırım, istihdam, üretimde desteklemişiz ve vergileri indirmişiz. Bir tercih yapmışız. Tüketim üzerinde vergileri yüksek tutmuşuz ama üretim ve istihdamın önünü açmışız. 60 milyar dolar petrol ve doğalgaz ithalatı yapmışız. Bunun üzerinde vergiler yüksek olmasaydı bu 60 değil kaç milyar dolar olurdu varın siz düşünün."
Geçmişte bütçe açıklarını kapatmak için para basıldığını ve modern hırsızlık yapıldığını ifade eden Şimşek, bu dönemde bunun olmadığını, enflasyonun tek haneye indirilerek bu seviyede tutulduğunu kaydetti. Türk lirasının da sıfırlarını atarak saygınlığını geri verdiklerini vurguladı.
"KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLÜR ÜRETİLİYOR"
Türkiye'nin dış ticaret hacminin 3,5 kat arttığını, 399 milyar dalara çıktığını belirten Şimşek, dünya ticaret hacminin şuanda yüzde 1'inin Türkiye tarafından gerçekleştirildiğini dile getirdi. İhracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu ve bunun gerçekleştirileceğini ifade etti. Bursa'da tramvay üretildiğini ve giderek gördüğünü belirterek, Türkiye'nin katma değeri yüksek ürünler ürettiğini, hedefin daha kolay yakalanacağını anlattı.
Kredi notunun 6 basamak arttığının altını çizen Şimşek, 2000-2002 yıllarında 22 banka battığını ve 250 milyar TL bir faturanın devlete yansıdığına dikkat çeken Şimşek, "O dönemde IMF programı vardı, reformlar yapıldı diyebilirsiniz. Türkiye'de taş taş üstüne koyanlardan Allah razı olsun. Kim hangi reformu yaptıysa onları takdirle anıyoruz. Fakat kağıt üzerinde raporla olmaz, mesele uygulamaktır."
Şimşek, küresel finans krizinde AB'de ve başka ülkelerde bankaların batmasına rağmen Türkiye'de banka batmamasını da hükümetin doğru uygulamalarına bağladı.
"TEMEL SORUN TASARRUF AÇIĞI"
Türkiye'de hala yüksek cari açık, eğitimde kalite sorunu, istihdamdaki artışa rağmen az olması, kayıt dışılık gibi sorunlar bulunduğuna dikkat çeken Şimşek, temel sorunun ise tasarruf açığı olduğunu kaydetti. Şimşek, "Özel sektörün tasarrufları düşmüş, devletin artmış. Yüzde 8 bir artış var. Özel sektör niye azaltmış, söylüyeyim. Daha önce krediye erişim güçtü, faizler yüksekti. Şimdi kredi faizleri o kadar düştü ki." şeklinde konuştu.
"BABANIZIN AİLENİZİN YAPMAYACAĞI BİRŞEY YAPTIK"
Vatandaşın eğitim, sağlık gibi bütün ihtiyaçlarını karşıladıkları için insanları bunlar için tasarruf yapmadığının altını çizen Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakir olanlara her türlü desteği veriyoruz. Eğitim, üniversitelerin bedava olduğu bir ülke bilmiyorum. Hatta çocuklar okula gönderilsin diye şarkta nakit yardımı yapıyoruz. Kitaplar masada hazır. Listeyi uzatabilirim. Çin fakir bir ülkedir. bakmayın çok hızlı büyüyor ama kişi başına düşen mili gelir çok düşüktür. Hala orada 100 dolarla çalışan insanlar var. Orada sosyal imkanlar yok, emeklilik, sağlık açısından. Olmayınca ne yapıyorsunuz kenara koyuyorsunuz. Özetle tasarruf oranları düştü. Bun sorunu çözmek için vatandaşı tasarrufa teşvik edelim dedik. İnanın babanınız ailenizin yapmayacağı bir şeyi yaptık. dedik ki sen 100 lira kenara koy biz sana 25 lira verelim. Şimdi tasarrufları biraz artırmış olacağız. Tasarrufun artması için de Türkiye'nin katma değerini biraz yukarı çıkartması lazım."
"AB İLE İLGİLİ OLUMSUZ YAKLAŞIMLARI DORĞU BULMUYORUM"
Bakan Şimşek, AB konusunda son dönemde Türkiye'de oluşan olumsuz algı konusunda ise şunları ifade etti: "AB büyük bir başarı hikayesidir. AB ile ilgili bu kriz nedeniyle olumsuz yaklaşımlar duyuyorum. Bunu doğru bulmuyorum. AB, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü oturtacaksanız hala bir ilham kaynağıdır. Bunun için biz Afrika'ya mı bakalım, Ortadoğu'ya mı bakalım, Rusya'ya mı bakalım. AB'den bizim hala kat edeceğimiz mesafeler var."