‘28 Şubat’ta gidip hâlâ dönmeyen var!’

Darbe söylentileriyle üyelerinin yüzde 35'ini kaybetti
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, tarihe ‘post-modern darbe’ olarak geçen 28 Şubat sürecinde üyelerin önemli bölümünü kaybettiklerini söyledi. 1997’de 2.800 üyesi bulunan MÜSİAD, darbe söylentilerinin ayyuka çıktığı sene üyelerinin yüzde 35’ini kaybetti. Olpak, “1000 üye döndü ama hâlâ gelmeyenler var” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak, tarihe ‘post-modern darbe’ olarak geçen 28 Şubat sürecinde üyelerin önemli bölümünü kaybettiklerini söyledi. 1997’de 2.800 üyesi bulunan MÜSİAD, darbe söylentilerinin ayyuka çıktığı sene üyelerinin yüzde 35’ini kaybetti. Olpak, “1000 üye döndü ama hâlâ gelmeyenler var” dedi.

1990 yılında kurulan dernek ‘Anadolu Sermayesi’ ve ‘Anadolu Kaplanları’ olarak anılan yeni sermaye sınıfının ilk kurumsal örgütlenmesiydi. Kısa zamanda ciddi üye sayısına ve toplumsal tabana kavuştu. Bu yüzden de bir takım merkezlerin dikkatini çekti.

28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı sonrasında başlayan ‘postmodern darbe’ sürecinde Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanan fişleme listelerinde adı geçen işadamlarının önemli bir bölümü MÜSİAD üyesiydi. Nail Olpak, bu konuda şunları söyledi: “ MÜSİAD o süreçte ciddi anlamda üye kaybetti. Hatırlayın o dönemde kitaplar yazılmıştı, tıpkı almanak hazırlar gibi listeler hazırlanmış ve bunlar bazı yayın kuruluşları tarafından piyasaya servis edilmişti. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu’na gelen istihbarat raporları o dönemde nelerin yaşandığını açıkça ortaya koyuyor zaten. Sermayenin ve şirketlerin renklere ayrıldığı ve bir takım şirketlerin açıkça hedefe alındığı bir dönemdi 28 Şubat. Tabi bu süreçte özellikle kamu ile iş yapan veya yapmayı planlayan üyelerimizden ciddi anlamda ayrılmalar, kopuşlar oldu. Hoşumuza gitmese de, bizi incitse de bunu anlayışla karşılamak zorunda kaldık. Sonraki süreçte bunların bir bölümü geriye döndü, bir kısa hâlâ geri dönmedi. Onlara da neden dönmüyorsunuz diye soramıyoruz tabi... ”

Üye olmak kolay değil

MÜSİAD’ın şu andaki üye sayısı 6500 civarında. Üyeler yaklaşık 1.2 milyon insana iş imkanı sağlıyor. Şirketlerin bilanço büyüklüğü 120 milyar dolar seviyesinde. 22.5 milyar dolarlık ihracata imza atan MÜSİAD üyelerinin ekonomi içindeki etkinliği her yıl artıyor. Ak Parti iktidarı öncesinde yaklaşık 2000 üyesi bulunan Nail Olpak, “Gerek üye sayısı gerekse de ciro bakımından Türkiye’nin ekonomik büyümesiyle doğru orantılı büyüdük” diyor ve ekliyor: “Ak Parti geldi diye üye sayımızda öyle müthiş bir artış veya patlama olmadı.”

Olpak, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Biz üye kabul ederken, ciroya göre değil, itibara önem veriyoruz. Bir kişi bize başvurduğu zaman 2 tane MÜSİAD üyesinden referans olmasını istiyoruz. Referanslarına bu kişiyi ne kadar tanıdıklarını, nasıl bir ilişkileri olduğunu ve ticari hayattaki durumunu soruyoruz. ‘Bizden ne bekler, bize ne verebilir?’ diye soruyoruz. Yetmiyor, gelen arkadaş hangi sektörde faaliyet gösteriyorsa onun bağlanacağı komisyondaki arkadaşlara ‘Bu arkadaş kendi sektöründe nasıl bilinir?’ diye soruyoruz. Sektör kurulundan da olumlu cevap gelirse, üye kabul komisyonu onun yüz kızartıcı bir suçu olup olmadığına bakar. En sonunda yönetim kurulu üyeliğe kabul eder.”

Büyüme % 4’ü geçmeli

Geçtiğimiz yıl yüzde 2.7 büyüyen Türkiye’nin bu yıl daha iyi performans sergilemesi bekleniyor. “Hükümetin orta vadeli planında büyüme yüzde 4. Biz yüzde 4’ü psikolojik olarak aşmalıyız” diyen Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü: “İşsizlik oranında yüzde 9’un altına inebiliriz. Geçtiğimiz yıl ülke büyürken, iç pazarda bir daralma yaşanmıştı. Bu yıl rollerin değişebileceğini düşünüyoruz. Bu yıl ki büyümeye iç pazarın daha fazla katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

TÜSİAD- MÜSİAD ortaklıkları yeni değil

Türkiye tarihinin 2. büyük özelleştirmesi olan köprü ve otoyol ihalesini 5.7 milyar dolarla Koç-Ülker- UEM Konsorsiyumunun kazanması ‘TÜSIAD ile MUSIAD el sıkıştı’ yorumlarını da beraberinde getirdi. Olpak, “Farklı görüşe sahip şirketlerin son yıllarda işbirliğinin giderek arttığına şahit oluyoruz. Örneğin köprü ihalesine de Doğuş- Yapı Merkezi ve üyemiz Arkon İnşaat birlikte teklif vermişti. İhaleyi kazanamadılar ama ciddi bir sürece girdiler. Evet, ticari olarak fayda sağlıyorsa işadamları her zaman bir araya gelirler ” dedi.

Arap Baharı artık lehimize dönüyor

Libya ve Mısır’ı da etkisi altına alan ‘Arap Baharı’ Türk iş dünyasının ciddi kayıplara uğramasına neden oldu. Olpak, yaşanan rejim değişikliklerinin ilk anda olumsuz sonuçlar doğurmasına karşın orta vadede Türkiye’ye olumlu katkı yapacağına inanıyor. “Yeni kurulan yönetimlerin ülkemize bakışı son derece müspet. Eximbank, Tunus’a 500 milyon dolarlık kredi açtı ve ilişkiler hızla gelişiyor. Libya’da Türk işadamları uzun yıllar çok ciddi işler aldı, zaman zaman sorunlar yaşandı ama bu ülke hâlâ bizim için çok önemli. Mısır’la ilişkilere özel bir önem veriyoruz. Türkiye yine Mısır’a 1 milyar dolarlık bir kredi açtı ve şimdi bu rakamın 2 milyar dolara çıkarılması planlanıyor. Böyle bakıldığında pazarın yeniden oturmaya başladığını söyleyebiliriz... O pazarlarda yoğun bir şekilde yer alıyoruz, almaya da devam edeceğiz”

Temsilcilikle Afrika açılımı yapacak

MÜSİAD, dünyanın 6 önemli noktasında kendi temsilciliklerini açmaya hazırlanıyor. İlk temsilcilik geçtiğimiz Eylül’de ABD’nin başkenti Washington da açıldı. İkinci temsilcilik Türkiye’nin en büyük ticari partneri olan AB’de, Brüksel’de kısa bir süre sonra faaliyete geçecek. Olpak, “Diğer ofisimiz Suudi Arabistan’da Cidde’de olacak. Afrika Birliği’nin merkezi Etiyopya Adis Ababa olduğu için bizim için Afrika açılımının kalbi olacak. Çin’de de Pekin’de bir ofis açıyoruz. Rusya’ya çok önem verdiğimiz için Moskova’da da bir ofisimiz olacak” bilgisini verdi.