Valileri böyle uyardı!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, valilerin günlük bürokratik işlemlerin, teferruatın içinde kaybolup gitmemesi gerektiğini belirterek, ”Bunları asgariye indirecek ve şehre vizyon katmak, bir yerden alıp daha yüksek yere ulaştırmak için her alanda öncü ve rehber olacaktır. Türkiye’yi ancak bu şekilde daha fazla büyütebilir, ancak bu şekilde iddialı ülke konumuna yükseltebiliriz” dedi.
Başbakan Erdoğan, İçişleri Bakanlığı Valiler Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, rekabetin zorlaştığı, hassas dengede ilerlediği günümüzde hiçbir valinin sadece idareci, devletin temsilcisi olarak kalmayacağını, her bir valinin birer turizm elçisi, eğitim gönüllüsü, fahri yatırım üyesi olarak çalışması gerektiğini söyledi.
Uluslararası bir yatırımcının Türkiye’ye geldiği zaman valilerin ”benim ilimde ne yapar yapar da ben buna yatırım yaptırırım” diye düşünmesi gerektiğini, illerini en iyi şekilde tanınması, yatırımcıya ev sahipliği yapması gerektiğini anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
”Benim valim günlük bürokratik işlemlerin, teferruatın içinde kaybolup gitmeyecek, bunları asgariye indirecek ve şehre vizyon katmak, bir yerden alıp daha yüksek yere ulaştırmak için her alanda öncü ve rehber olacaktır. Türkiye’yi ancak bu şekilde daha fazla büyütebilir, ancak bu şekilde iddialı ülke konumuna yükseltebiliriz. Benim siz valilerimizden en önemli isteğim ne biliyor musunuz? Sıradancılığı bırakacağız, protokol valiliği yapmayacağız. Biz, tam manasıyla halktan biri gibi olacağız ve halk bizi gördüğü zaman kendini bulacak. Gittiğim her şehirde o şehirdeki üniversitelerimizle ilgili arzularımı, hayallerimi açıklıkla ifade ediyorum. Mesela Mardin, istiyorum ki Mardin tüm dünyada mimarinin bilimsel merkezi olsun, mesela Şanlıurfa tüm dünyada tarımın, bilim merkezi olsun, mesela Antalya ’turizm kavramı’ denildiğinde buradaki üniversiteler akla gelsin, mesela Bursa ’sağlık, tıp, termal’ denildiğinde Bursa’daki üniversiteler otorite olsun, mesela Kars ’hayvancılık’ denildiğinde önce buradaki üniversitemiz hatırlansın. Üniversitelerimle ilgili bu arzu, hayali, her bir şehrimizde, turizmde, yatırımda, üretimde, ihracatta görmek istiyoruz.
Çok sık tekrarladığım sözü burada da tekrarlayacağım; ’İnanan insan, çalışan insan, azmeden insan tekeden bile süt çıkartır’. Bütün mesele burada. Bize olmazları anlatan insanlar çok olacaktır, ’bu başarılamaz, bu yapılamaz, bu olmaz’ diyenler çok olacaktır. Biz, bir tane olur görebiliyorsak inanın bu yeter, bunun arkasına düşüp bütün olmazları olur yapabiliriz, bu güce, iradeye sahibiz. Atalarımızın güzel bir ifadesi var ’olmaz olmaz deme olmaz olmaz’ bunu yakalayacağız.”
”Valiler şehre gerçekleşmesi mümkün bir hayal sunabilmelidir”
Başbakan Erdoğan, bir şehrin valisinin en başta şehrine vizyon verebilmesi, hedef gösterebilmesi gerektiğini vurgulayarak, ”Bu okuma yazma bilmiyor deme, o bir geleneğin temsilcisidir. Okuma yazma bilmese bile, ondan dahi alınacak çok şeyler var. Valiler şehre gerçekleşmesi mümkün bir hayal sunabilmelidir, olur ya da olmaz, siz görürsünüz ya da göremezseniz. Çünkü biz, sadece hayatımızın devam ettiği süreci değil, hayatımızın bittiği noktadan sonra gelecek kuşakların kucaklayacağı, onların devam edeceği bir sürecin tohumlarını ekmemiz lazım, bunu başarmamız lazım” diye konuştu.Türkiye’de 10 yıl önce toplam milli gelirin 230 milyar dolar, bugün ise 774 milyar dolar olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, bu başarının bir azmin, kararlılığın, inancın neticesinde alındığını, böyle bir umut, hedef ortaya konulduğunda, hedefi koyanlar olmasa bile gelecek nesillerin er ya da geç hedefleri tutturacağını, hayali gerçeğe dönüştüreceğini anlattı.
Tarihteki büyük liderlerin, önderlerin, tarihi değiştirmiş şahsiyetlerin toplumda bir dönem istiskale uğradığını, alçak, düşük seviyelere indirildiğin, kendileriyle istihza edildiğini, alay edildiğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
”Onların hedeflerinin küçümsendiğini görürsünüz, hayallerinin aşağılandığını görürsünüz, projeleriyle alay edildiğini görürsünüz ama dikkat edin o şahsiyetler inançla yürümüş, doğru bildikleri yolda azimle ilerlemiş, kendileriyle ilgili tüm ön yargıları, alayları boşa çıkarmışlardık. Bizim de şehirlerimize oralarda yaşayan kardeşlerimize özellikle genç nesillere bu umudu, kararlılığı vermemiz, önderlik etmemiz şarttır. 10 yıl içinde biz bunları çok yaşadık, birçok projelerimizle çok dalga geçtiler, alay ettiler. Biz, dünya ekonomik krizi yaşarken ’bizi teğet geçecek’ dediğimizde bu işi çok iyi bildiğini iddia edenlerin hepsi dalga geçtiler. Sonra da bunun teğet değil, evvelallah bize uğramadığını görünce kalkıp hiç birisi herhangi bir şey söyleyemedi. Biz, ’6 sıfır atacağız’ dediğimiz zaman dediler ki ’enflasyon patlar’. Enflasyon patlamadı, çatladı. Hatta ’Taksim’e çıkıp anırırım’ diyen oldu, bunlar da köşe yazarıydı. Ne oldu? Anıramadılar, niye? Çünkü bu iş biraz da karakter meselesidir, kimlik meselesidir. Çünkü onlar bilerek değil, onlar sadece belden aşağı vurarak köşelerde kalem tutturmaya çalıştılar, onlar kalemlerini kıramadılar. Çünkü o bir kimlik istiyordu. Türkiye’de makro düzeyde gerçekleşen iyileşmeyi hazmedemediler ve biz 6 sıfırı attık, o günden bugüne paramızın uluslararası değerine bakın. Hamdolsun. Neler söylediler, neler. Neredeyse paramızı her türlü şeylerden yok ediyorlardı. ’Türk lirasının dünya paraları karşısında değeri yok’ diyorlardı, tam aksine artık Türk Lira ile biz uluslararası camiada alışveriş yapıyoruz. İthalat, ihracatta karşılıklı yaptığımız parasal noktada anlaşmalar var. Rusya gibi bir ülkeyle şu anda biz bu tür alışverişi yapabiliyoruz. Demek ki oluyor, bütün mesele azmetmek.”
”Biz, bir hedef koyuyoruz, yüzde yüz illa olacak diye söylediğimiz bir şey yok”
Başbakan Erdoğan, Türkiye’de makro düzeyde gerçekleşen iyileşmenin mikro düzeye taşındığı zaman hiç tereddütsüz 2023 hedeflerinin yakalanacağını, hatta o hedeflerin üzerine çıkılacağını vurgulayarak, ”Birileri hesaplar yapıyor, ’2023 hedefleri tutmaz’ diyorlar. Biz, bir hedef koyuyoruz, yüzde yüz illa olacak diye söylediğimiz bir şey yok ama bu bir hedeftir” diye konuştu.
Koyulan hedeflere muhalif kalanların, muhalefetin ”biz de desteklesek, bunu yakalasak” demediğini eleştiren Başbakan Erdoğan, ”Bu ülke Türkiye, bu millet benim milletim. Öyleyse hep beraber buna sarılmamız lazım. ’Nasıl biz buraya çıkacağız’ bunun gayreti içinde olmamız lazım” dedi.
Türkiye’nin daha önce ekonomik verilerde Güney Kore’nin önünde olduğunu, ama bugün Güney Kore’nin Türkiye’yi geçtiğini belirten Erdoğan, ”Peki biz şimdi Güney Kore’nin önüne geçemez miyiz? İstersek geçeriz, ama çalışmak istiyor, gayret istiyor. Eğer biz kendi içimizde birbirimizle uğraşırsak, sadece terör melasıyla 30 yıldır biz 250, 300, 400 milyar dolar harcarsak, sen tabi onu geçemezsin. Terör belası başımızda olmasaydı çok daha farklı Türkiye vardı” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Erdoğan, hem terörle mücadelenin devam edeceğini hem de hedeflerin yakalanacağına işaret ederek, terör meselesini alt ettikten sonra Türkiye’nin sıçrayışının çok farklı olacağını, dünyaya farklı ufuk vereceğini söyledi.
Erdoğan, ”81 vilayeti siz ayağa kaldıracaksınız, yan gelip yatmak yok, protokol valiliği yok. Çok koşacağız” dedi.