Fransız ve Amerikalı bilim insanları tarafından yapılan iki ayrı araştırma, insanların boyu ve yaşam süreleri arasında bir bağlantı olabileceğini öne sürdü. Araştırmalarda boyu kısa olan bazı insanların, boyu uzun olanlara göre daha uzun ömürlü olacağı sonucuna varıldı.
Yakın zamanda bir grup Fransız bilim insanının gerçekleştirdiği çalışma IGF-1 (insülin benzeri büyüme faktörü) geninin bir kopyası eksik olan farelerin normalden daha uzun yaşadığını göstermişti. Bu çalışmaya göre, erkek farelerin yaşamı %26, dişi farelerin ki % 33 oranında uzamıştı. IGF-1 oranları düşürülmüş olan hayvanların kısa boylu ancak daha uzun ömürlü olduklarını gösteren kanıt sayesinde, IGF-1 seviyelerinin hem yaşlanma hem de boy uzunluklarıyla bağlantılı olduğu ortaya çıkarılmıştı.
ABD, New York’taki Albert Einstein Tıp Okulu Yaşlanma Araştırmları Enstitüsü Başkanı Prof. Nir Barzilaive ekibinin çalışmasındaysa IGF-1 geninin insan ömrüne etkisini belirlemek üzere, yüz yaşlarındaki insanlardan ve çocuklardan oluşan bir grup üzerinde gene bağlı farklılıklar gözlemlendi. Araştırma, bu genin grubun en yaşlıları üzerinde etkili olduğunu ortaya çıkardığı gibi, uzun vadede yaşlanmanın fizyolojik sürecinin nasıl geciktirileceğini de göstermeyi amaçlıyor.
Prof. Nir Barzilai’ye göre, bu keşfin en büyük faydası, antiaging ilacı olarak verilen büyüme hormonlarının tehlikeli olabileceği gerçeğini, hormon düzeyi düşük insanların daha uzun yaşadıklarını ortaya çıkararak desteklemesidir. Barzilai, bu hormonlardan uzak durmanın, yaşam süresinin uzamasında etkili olabileceği görüşündedir.
Ekip uzun yaşamın daima az hormona mı yoksa ilerleyen yaşlarda hormonların azalmasına mı bağlı olduğunu henüz bilmiyor. Temel gerçek, hormon düzeylerinin ve faaliyetlerinin ilerleyen yalarda azaldığıdır.
Kayıtlara geçen en yaşlı insan olan Fransız Jeanne Calment’in 1997’de öldüğünde 122 yaşında ve 1.48 m. boyunda olması da oldukça düşündürücüdür.