"Terör mantığı olmayan hain bir hareket"

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Terör denilen bu bela, mantığı olmayan hain bir harekettir. Ülkede, bölgede kalkınmayı engelliyor" dedi. Bazı temaslarda bulunmak üzere Bingöl'e gelen Atalay, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile birlikte Bingöl Üniversitesi Sosyal Tesisleri'nde gazetecilerle bir araya geldi.

AK Parti Bingöl İl Danışma Meclisi'ne katılmak ve kentin ileri gelenleriyle görüşmek üzere Bingöl'e geldiğini belirten Atalay, Bingöl'ün ne kadar değiştiğini gördüğünü ve hızlı bir gelişme olduğuna şahit olduğunu söyledi.

Özellikle Bingöl Üniversitesi kampüsünde ve şehirleşmede çok ileriye gidildiğini vurgulayan Atalay, "Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Tabii hükümetimizin kalkınma programlarında Doğu ve Güneydoğu'ya veya ülkemizin daha az yatırım almış, az imar görmüş bölgelerine ağırlık verdiğini görüyoruz. Yani teşvik politikamızı oluştururken yatırım teşviklerini çok iyi çalışıyoruz. Orada iyi hesaplar da yapılıyor, ülkemizin nerelerinde yatırımlar daha az ve niçin yapılmamış? Bu bazen Orta Anadolu'da bir ilde olabiliyor. Yatırım az almış, geride kalmış illerimiz ve bölgelerimize daha fazla öncelik veriyoruz" dedi.

"Özel kesimin yatırım yapmasının önünü açtık, çok teşvik ediyoruz"

Atalay, bölgeler arasında, şehirler arasındaki gelişmişlik farkını ortadan kaldırmak istediklerini, hatta köyle kent arasında bile fark kalmasını istemediklerini kaydetti.

Her yerde insanların asgari insani ihtiyaçlarının görülmesini istediklerini vurgulayan Atalay, şöyle konuştu:

"Ve hamd olsun bu yönde de çok ileri adımlar atıldı. Şimdi biz şuna çok dikkat ederiz, yani illerdeki verim ve huzur açısından bir ilde siyaset kesimiyle yerel yönetimiyle gerek mülki idare gerek mahalli idare, akademik kesim, üniversitesi, ticaret odası ve diğer ileri gelen kurumları ve yöneticileri bir araya gelip ili huzurlu bir şekilde değerlendiriyorsa, paylaşıyorsa, çalışıyorsa, ilin sorunlarını birlikte ele alıyorsa, o ilimiz çok başarılı oluyor.

Maşallah Bingöl'de onu görüyoruz. İlin tüm yönetimi burada hepsi büyük bir dayanışma
içinde, hepsi büyük bir gayret içinde ili omuzlamış götürüyorlar ve çok hızlı bir şekilde yatırımlar gelişiyor. Özel kesimin yatırım yapmasının önünü açtık, çok teşvik ediyoruz. Bir yatırımcı Ankara'da değil de, Bingöl'de yatırım yaparsa, yaptığı yatırımın yüzde 60'ını, 65'ini devlet ona ödüyor. Bu kadar maliyeti düşük burada özel sektörün ama yine de özel sektörü istediğiniz kadar çekemiyorsunuz, sebebi terör. Yani sermaye çok ürkektir, hesabını çok iyi yapar, nerede karlı olacak nerede risk yok orayı tercih eder."

"Yürüyen sürece herkesin katkısını bekliyoruz"

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, güvenlikle ilgili konuların hallolmasının bölge için en önemli teşvik olacağını vurguladı.

Bingöl'de özel sektörün iş makinelerinin yakıldığını belirten Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terör denilen bu bela, mantığı olmayan, hiçbir işte bahanesi olmayan hain bir harekettir. Yani ülkede, bölgede kalkınmayı engelliyor. Yatırımın sana ne zararı var? Oraya daha fazla yatırım giderse, biraz daha fazla insan çalışır da oradan ekmeğini sağlarsa, bölge kalkınırsa, daha iyi olmaz mı? Havaalanı yapılıyor engelliyorlar. İşte Yüksekova'da müteahhit bırakıp gitti artık. O kadar çok iş makinesini yaktılar yeni ihale yapıldı.

Tabii biz bölgeye çok daha fazla yatırım yapacağız ama bir anlamda müteahhitlerin bile bu bölgeden iş almalarından rahatsızlık çekiyorlar. Tabii biz de yılmadan devam ediyoruz. Hükümetimizin en önemli inisiyatiflerinden birisi, ülkemizde kardeşliği yeniden tesis etmek, terör belasından kurtarmak ve ülkemizin her noktasını huzurla yaşanacak yer olmasını sağlamaktır. Gördüğünüz gibi hepimiz o yönde elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.

AK Parti hükümeti bu manada riskler alan, sonuna kadar cesaret gösteren, her tür enstrümanı iyi değerlendiren bir hükümettir. Genel başkanımızın öyle bir özelliği
ve kimliği vardır. Biz Türkiye'nin kronik sorunlarını halletmeye çalışıyoruz. Tabii bunun için milletimizin desteği çok önemli, milletimiz bu konuda bize destek veriyor. Toplum önderlerinin desteği, basının desteği, sivil toplum kuruluşlarının desteği çok önemlidir. Bu topyekun bir seferberliktir. Şu anda da yürüyen çözüm sürecinde gördüğümüz Türkiye'de bulunan tüm kesimlerin bu sürece büyük bir desteği var.

Çok önemli bir atmosfer oluştu, psikolojik bir atmosfer oluştu. Buradan şunu da anlıyoruz. Bunlar artık doyuma ulaştı. Hiç kimsenin terörle elde edeceği bir şey yok. Bölge insanımız da bunu görüyor. Terörün sadece bölge insanına zararı var. Dolayısıyla artık bunların yürümesi mümkün değil.

Türkiye'nin her bölgesinde, her kesiminde inşallah bu sorunların kökten çözümü için büyük bir arzu ve büyük bir destek var. Hükümet de bunu biliyor. Bu manada çok kararlıyız. Aslında bizim 10 yıldır sürdürdüğümüz politika bu. Bu yeni bir süreç değil, bu konulara genel bakışımızdır. Yürüyen sürecin verimli olmasını diliyoruz ve herkesin buna katkısını bekliyoruz."

Özelikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde parti olarak çalışmalarına ağırlık verdiklerine değinen Atalay, "AK Parti vatandaşla, milletle, çok iç içe yürüyen bir partidir. Bizler hafta içi kendi çalışmalarımızı yürütürüz, bakanlar olarak hafta sonları mutlaka alandayız. Koltuklarda oturan siyasetçiler değiliz. Siyasetimize vatandaşımız milletimiz rehberlik ediyor. Milletimizin tercihleri önceliğimiz" diye konuştu.

Atalay, bir gazetecinin "Başörtüsü ile ilgili bir kampanya var, 10 milyona yakın imza toplandı ne olacak bu sorun?" şeklindeki sorusunu ise "Türkiye bir dönem yasakların çok olduğu, korkuların endişelerin tabuların çok olduğu bir ülkeydi ama tabii Türkiye bütün bu sorunlarını çözüyor. Türkiye artık özgürlüklerin geliştiği o yasakların tabuların bir bir kalktığı bir ülke. Kıyafet özgürlüğü insanın kendine en has olanı bütün bu alanlar sorun olmaktan bir bir çıkıyor artık toplum kendisi de hallediyor kurumlarımız hallediyor dolayısıyla birazcık bir zaman içinde bir takvim içinde yürüyor. Zaman ve toplum bütün
bunları halledecektir inşallah biz her alanda özgürlük diyoruz. Genel politikamız
bu" diye yanıtladı.

Geçici köy korucusu alımları

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, başka bir gazetecinin "Çözüm sürecindeyiz ama korucu alımları var. Bingöl'de son olarak 837 korucu alındı, terörün çözümü düşünülüyorsa korucu alımını nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna karşılık, silahlı bir terör örgütü ve unsurları olduğu müddetçe güvenlik birimlerinin mücadelesinin süreceğini ifade ederek, "Operasyonlar da sürecek, onun için biz bu sürecin nihai hedefini silah bırakma olarak belirledik. Silah bırakıldığı anda operasyonlar da durur. Diğer bütün konular bunun birer parçasıdır ve onların hepsi o zaman biter. Koruculuk konusu
tabii çok ayrı bir konu. Kendi içinde çok analiz edilebilecek artısı eksisi değerlendirilebilecek bir konu. Zamanında ihtiyaç olduğu için kurulmuştur, devam
ediyor. Pek çok vatandaşımız fedakarlıklarda bulundu, hayatını kaybetti. O günün
şartlarını düşünün 90'lı yılların şartlarını dolayısıyla bütün bunların köklü
olarak gözden geçirilmesi, silahın bırakılması ve terörün bitmesiyle inşallah çok
kolay olur" dedi.