Oğlanda genetik karmaşa var!
İş Bankası’nın reklam yüzü Cem Yılmaz, önceki gün Antalya’da İş Bankası’nın ana sponsor olduğu Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası’ndaydı. 1.329 minik sporcuya turnuvayı unutturan Cem Yılmaz’a oynadığı reklam filmlerinden kazandığı parayı nasıl değerlendirdiğine, oğlu Kemal’in geleceğine ilişkin planlarından yeni film çekip çekmeyeceğine kadar merak ettiğimiz birçok konuyu sorduk.
Önce “Benim ekonomiyle işim olmaz. İdare hanımda... Sabah çıkarken ‘Nereye gidiyorsun, paran var mı’ diye soruyor. Yoksa veriyor. Parayla ilişkim bu kadar” diye espiri yapan Cem Yılmaz, sonrasında temkinli bir insan olduğunu, yatırım yaparken profesyonellerden destek aldığını söyledi. Yılmaz, “Artık yastık altı yok, kumbara fonu var. Oğluma da Servet Bey kumbarası aldım, onun da kumbara fonu var” dedi.
Ünlü komedyen Cem Yılmaz, önceki gün İş Bankası’nın ana sponsor olduğu Türkiye Küçükler Satranç Şampiyonası’ndaydı. 1.329 minik sporcuya bir anda tüm turnuvayı unutturan ve tabir yerindeyse bir izdihama neden olan Cem Yılmaz, çocuklarla ilgilendi, onlarla satranç oynadı, fotoğraf çektirdi. Ekonomiyle ilgili konuşmak istediğimizde önce boş ceplerini göstererek, “Benim ekonomiyle işim olmaz. İdare hanımda... Sabah çıkarken ‘Nereye gidiyorsun, paran var mı’ diye soruyor. Yoksa veriyor. Parayla ilişkim bu kadar” dedi. Sonrasında İş Bankası reklamlarından kazandığı parayı nasıl değerlendirdiğine, oğlunun geleceğine ilişkin planlarından yeni film çekip çekmeyeceğine kadar birçok konuyu sorduk. Temkinli bir insan olduğunu söyleyen Yılmaz, yatırım için profesyonellerden destek aldığını vurguladı. Yıllar önce yaptığımız bir röportajda “Paramı yastık altında saklıyorum” diye espiri yaptığını hatırlattığımız Yılmaz, “Artık yastık altı yok, kumbara fonu var. Yatırım için profesyonellerle çalışıyorum, onlardan fikirler alıyorum. E ne de olsa etrafımda bu kadar insan var (Gülüyor)” cevabını verdi. Kendisinin ilk tasarruf aracının İş Bankası kumbarası olduğunu kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti:
Kumbara fonu yaptık
“Bizim jenerasyonda kumbara vardı. Oğlum Kemal’in de Servet Bey kumbarası var. Büyük olmamakla beraber ben ne kadar biriktiriyorsam onunki de o kadar... Neticede bizim babamız Cem Yılmaz değildi. (Gülüyor) Oğlum için de kumbara fonu yaptık. Şube müdürü sordu ‘Ne kadar yatıracaksınız’ diye. Fazla coşmayacak dedim”yorumunu yaptı. Hayatının hiçbir döneminde savurgan olmadığını ifade eden Yılmaz, İş Bankası’nın Servet Bey reklamlarında da savurganlığı değil tasarrufun önemini eğlenceli bir biçimde anlatmayı hedeflediklerini vurguladı. Yılmaz, “Herkesin harcamayla ilgili bir fikri var. Genel geçer sözler söylemek istemedik. Arkadaşça, abice tasarruf fikrini anlatmak istedik. İnsanların kafasında ahlaki fikirler var. Biraz daha eğlenceli olursa komik olacağını düşündük. Reklamdaki kişi savurgan diye onu canlandıranın da savurgan olması anlamına gelmiyor. Reklam filmi kolay üretilebilir ama tüketicide iz bırakması lazım. Ben bu konuda özen gösterdim. Eğlencenin yetmediğini öngördüğüm için mutluyum. Bir bankanın 88 yıllık tarihinin anlatıldığı reklam sevimli ve eğlenceli olabilir ama gülüp geçilen birşey olmamasına dikkat ettim. Hayranlık uyandırması, zekice tasarlandığının söylenmesi gerekiyor” diye konuştu.
Hoyratça iş yapmam
Reklamlarında oynadığı hiç bir markayla yapay ilişki kurmadığına da dikkat çeken Yılmaz, “Ünlülerin reklamlarda oynamasının ahlakı çok tartışılıyor. Ben biraz açık davranıyorum. Yapay bir ilişki kurmuyorum. Öyle olmadığı için, bir müşteri olarak işimi yaptığım için ve özgüven de olduğundan iyi iş çıkıyor. Çok aklıma yatmayan, tüketiciyle sorunu olan ürünlerle de ilişki kurmuyorum. ‘Aman çok reklama çıkıyor’ diyen de var ama ben neredeyse bir zamanlar Orhan Gencebay’ın yılbaşında çıktığı kadar çıkıyorum” dedi. Birçok markanın yüzü olmasına rağmen her yeni reklamıyla eskisini unutturmayı nasıl başardığını sorduğumuz Yılmaz, şu yanıtı verdi: “Benim reklamlarım, iş ve marka görkemli olduğu için akılda kalıyor. ‘Abi biz seninle büyüdük’ diyen bir markayla çalışmadım. Hep özüveni olan markalarla çalıştım. İş Bankası’nın hassasiyetleri benden daha fazla olduğu için sorun yaşamıyoruz. İkimizde halka açık olduğumuz için... Şaka bir yana ben fayda sağlamak istiyorum. Kaba saba sloganlar, ilgi çekme yöntemleri kimseye yaramaz. Böyle hoyratça şeyler yapmam.”
Maddi sıkıntımız yok!
Cem Yılmaz’a her zamanki gibi lüks araba merakına ilişkin haberler soruldu. Yılmaz, “Benimle ilgili lüks araba imajı 20 senelik bir şakanın kartopu gibi büyümesi... Gençlikte çok otomobil değiştirince devamlı otomobil alıyor, bir kenara yığıyor imajı oluştu. Ama büyütülecek birşey değil. Ben temkinli bir insanım” cevabını verdi.
Oğlu Kemal’in geleceğiyle ilgili planlarını ise espirili bir dille şöyle anlattı: “Çocuğun geleceği tabii ki sadece maddiyat değil. Bizim çocukluğumuzda öyle sayılabilir şeylerle işimiz olmadı (Gülüyor). Ben, kardeşlerim bugün maddiyatla ilgili sorun yaşamıyoruz. Bizim evde öyle bir sorun olmuyor. Bizde onun anca şakası olur. Abim Kemal’e bakıp ‘Ah bu çocuk yiyecek parayı diyor’ mesela... Gösteride anlattığım tartı hala duruyor. Oğlumun da o tartının önünde fotoğrafı var. 30 yıl önce o tartıyla 105 lira kazandım. Abim hiç kazanamadı. Hep o oranda kazandık! Şaka bir yana oğlumun kendi hayatını kurması için gereken neyse onu yapacağız.”
Bana 85 yaşı garanti edin hergün 2 gösteriye çıkarım
Cem Yılmaz işi ve ileriye dönük hedeflerini de ucundan da olsa anlattı. Hikaye çıktığında eğlendirecek şekilde anlatabilmeyi hedeflediğini kaydeden Yılmaz, şöyle devam etti: “Günde 2 kere sahneye çıktığım zamanları hatırlıyorum. Şimdi yapamam, zihinsel olarak zorlanırım. Benim için çok kıymetli bir iş... Dünyada bu işi 85 yaşında çıkıp yapan var. Siz 85’i bana garanti edin, ben günde 2 oyunu garanti ederim. Elbette o yaşta çıkmak isterim. Bizim oğlan beni emekliliğimde değil sahnede görsün isterim. Benim işim, herkesin yapabileceğini düşündüğü bir iş... Yap o zaman! Mesela ben gerçek kişilerle mizah programı çekmek isterim ama “Onu da paraya çeviriyor” derler. Bu yüzden böyle bir programdan mahrum kalıyorsunuz. 81 ilde 81 komik! Kendini komik hissedenler ise ayrı bir mesele...”
Servet Bey’in yeni reklamını Şubat ayı ortasında çekeceklerini de belirten Yılmaz, “Bu yaz film yapmayı da planlıyorum. Elimde çok done var, bakacağız...” dedi.