Neden Kan Alınır? Kan Nakli Hakkında Bilinmeyenler
[caption id="attachment_841" align="alignleft" width="272"] Neden Kan Alınır? Kan Nakli Hakkında Bilinmeyenler[/caption]Kan almanın nedenleri. Kan hangi sebepten alınır, ne işe yarar? Kan vermek ile ilgili bilgi.
Tıpta insanlardan başlıca üç sebepten kan alınır:
1) Muayene ve tahlil için;
2) Tedavi için;
3) Başkasına nakletmek için.
Muayene İçin: İhtiyaca göre ya az, ya da çok miktarda kan alınması gerekir. Az miktardaki kan parmak uçlarından, ya da kulak memesinden alınır. Lâboratuvarlarda alyuvarları, akyuvarları saymak, bunların biçimlerini, özelliklerini incelemek için parmağın ucunu delerek birkaç damla kan almak yeter.
Bazı hastalıklarda kanda şeker, üre, kolesterol gibi birtakım maddeler bulunup bulunmadığını araştırmak gerekir ki, bu durumda biraz fazlaca kan almak ister. Bu çokça miktarlardaki kanlar kolların dirsek boşluklarındaki toplardamarlardan alınır.
Tedavi İçin: Kan basıncı (tansiyon) yükselmesi, kanda zehirli maddelerin toplanması gibi durumlarda, hastanın iyileştirilmesi için, kendisinden çokça kan almak gerekir. Bu gibi durumlarda kolun dirsek boşluğundaki toplardamarlardan iğneyle, ya da bunlardan biri kesilerek istenildiği kadar kan alınır.
Eski zamanlarda sülük kullanarak vücuttan kan çekmek de ekimlikte başvurulan bir kan alma usulü idi.
Kan Nakli İçin: Sağlam bir kimseden hastaya, yaralıya verilmek üzere alınacak çokça miktardaki kan da, toplardamârlardan kalın bir iğneyle çekilir.
Çeşitli hastalıklarda, kazalarda çok kan kaybederek ölüm tehlikesine uğrayan hastalara sağlam insan kanı nakledilir. Bu kan ya kan bankalarında hazır bulundurulur, ya da o sırada bir insandan alınır..
İnsan kanının insana ilâç olabileceği düşüncesi çok eski çağlardan beri zihinleri kurcalamıştır. Bundan beş yüz yıl önce Papa VIII. Innocent’e bir hastalıktan iyi etmek için kan içirilmesi hekimlik tarihinde ilk kan nakli olayıdır. Yalnız, hekimlik ilerleyip, hastalara kan içirmenin pek fayda vermeyeceği anlaşılınca kan nakli için başka yollar arandı. Başlangıçtaki kan nakillerinde bazı arızaların ortaya çıkması, her insana her kanın yaramayacağını gösterdi. En sonunda, Alman tıp bilgini Land Steiner insanlarla maymunlar üzerinde yaptığı deneylerde, kanın birçok biyolojik sırlarını çözdü, kan naklinde bugün baş köşeyi tutan bir usulü ortaya koydu.
Birçok hastalıklar vardır ki bunlar kanı fakirleştirerek vücudu tehlikeye düşürürler. Tifo, sıtma, kuşpalazı, menenjit, kan zehirlenmesi gibi ateşli hastalıklar uzun sürerse hasta kansız düşer. Ayrıca, «kan kanseri» (lösemi), «kötü kansızlıklar» denilen bazı kan hastalıkları da vardır ki bunlar kan yuvarlarında bozukluklara yol açar.
İşte kazalardan, savaşlardan başka, bu gibi durumlarda da hastaya kan vermek gerekir. Bunlardan başka, anne – babanın kan uygunsuzluklarından ileri gelen tehlikeli bir kan bozukluğu ile doğan çocukların da büyük miktarda taze kan nakline ihtiyaçları olur.
Her şeyden önce, kan verilecek kimsenin kan grupu ile verilecek kan aynı gruptan olmalıdır; böyle olmazsa hasta ölebilir. Sonra, kan verecek birtakım mikroplu hastalıkların bulunup bulunmadığı dikkatle araştırılmalıdır.