KUTSAL KİTAPLAR. Bir kısmı en az 30 yüzyıl önce yazılmış olan Kutsal Kitap, başlıca iki bölümden oluşur. Hem musevilerin, hem hıristiyanların okuduğu birinci ve uzun kısma Eski Ahit, İsa’nın doğuşuyla başlayan ve yalnız hıristiyanlarca okunan ikinci kısma Yeni Ahit denir.
dünyanın yaratılışı
Eski Ahit, dünyanın ve insanın yaratılışını, Âdem ile Havva’nın hikâyesini anlatan Tekvin (oluş, yaratma) ile başlar. Bu kitap, Tanrı’nın imgesi olarak yaratılan insanın yüceliği konusunda, hem dramatik, hem hayalî, gerçek bir derstir. Erkeğin eşi ve dengi olan kadın, onunla birlikte, başka erkekler ve kadınlar doğurmakla görevlendirilmiştir ve bunların torunları yeryüzünde gittikçe çoğalacaktır. Bu insanlar arasından Tanrı, daha sonra ‘İbrahim’den türeme küçük bir topluluğu seçecektir:
*lbranîler.
Sayıları kırkı bulan öteki kitaplar ve bu amaçla «Adanmış ülke»ye (Filistin) yerleşmeğe çalışan ve birçok sınamadan sonra amacına ulaşan bu ulusu anlatır. Ibranîlerin başkanı önce *Musa’dır; Musa onlara bir yaşam kuralı | verir, Tanrı’nın Sina Dağı’nda ona açıkladığı Fasa’yı bildirir. Yerleştikten sonra, Îbranîler kendi krallarını (Davut ve Süleyman gibi) seçerler, bu krallar, Kutsal Kitap’ın en güzel şiir derlemelerinden ikisini yazmışlardır: Mezmurlar ve Neşideler Neşidesi. Yahudiler, birçok kötülüğe, sayısız savaşa ve uzun süre Babil’de sürgün kalmalarına rağmen, ulusun yazgısına olan güvenlerini kaybetmezler.
Yeni Ahit’in başlangıcında, Nasıra’lı Isa doğduğu zaman Filistin ‘Romalıların işgalindedir. Hıristiyanlar-ca Tanrı’nın oğlu ve peygamberlerin [ haber verdiği Mesih sayılan Isa’nın kısa ömrünün otuz yılı, imparator | ’Augustus ve Tiberius’un saltanat dönemine rastlar. Onun alçakgönüllülük ve sevgi taşan sözleri, , havarilerin işleri, mektuplar gibi (özellikle Paulus’unkiler), doğmakta olan *Hıristiyanlığa kesin yön veren yazılara esin kaynağı olmuştur.
çok çeşitli bir bütün
Kutsal Kitap, bir defada yazılmış bir eser değildir; yüzyıllar içinde, değişik zamanlarda yazılmış çeşitli e- serlerin bir derlemesidir. Eski Ahit’e dahil kitapların çoğu Ibranîce yazıl-mış, sonradan bu dil yerini, yavaş yavaş (Milattan önce VI. yy.da, Yahudilerin Babil’e sürülmesinden başlayarak) tacirlerin ve memurların konuştuğu, ileride İsa’nın da konuşacağı daha pratik bir dil olan Aram- caya bırakmıştır. Yeni Ahit ise Yunanca yazılmıştır. Kutsal Kitap’ın hikâyeleri, orada anlatılan olaylarla çağdaş değildir. Bu hikâyeler M.Ö. X. yy.dan başlayarak o zamanın kâğıdı olan papirüs yaprakları üzerine yazıldı. Bunlar, kuşaklar boyunca, inananlarca ağızdan ağıza aktarılıp gelen geleneksel hikâyelerin yazılısıdır. Bunların özünü kavrayabilmek için, doğuluların bir olayı anlatırken çoğu zaman imgelerden, karşılaştırmalardan ve mesellerden yararlandıklarım bilmek gerekir. Yaşanmış bir tarihi, kesin bir coğrafyayı ve belirli bir ulusun anlayışını yansıtmasına rağmen bu hikâyelerin gerçek dışı ve olağanüstü görünmesinin nedeni budur.
Musevîlerde Kutsal Kitap büyük bir saygı görür: onlara göre Tevrat, Tanrı sözüdür; üç bin yıl önce. Yaradan ile halkı arasında varılan anlaşmanın gözle görülen belirtisidir. Kutsal Kitap, insanlığın bir kısmının din ve ahlâk eğitimine yüzyıllarca temel olmuştur: bütün batı uygarlığı, bugün bile dünyanın en çok okunan kitabı olan Incil’in ışığında a- çıklanabilir. Hayatın yarattığı sorunların çözümünü bu kitapta bulanlar çoktur. Musevîlere ve hıristiyanlara göre Kutsal Kitap bütün insanlığın malıdır.