Kurşun elementinin özellikleri, atom numarası, bileşikleri, periyodik cetveldeki yeri, kullanım alanları, Kurşun elementi ile ilgili bilgi.
Kurşun; Periyodik çizelgenin IV A grubunda yer alır. Mavimsi beyaz renkte yumuşak bir elementtir. Dövülerek kolayca şekil alabilir.
Kurşun bilinen en eski madenlerden biridir. Mezopotamya, İran ve Mısır’da yapılan kazılarda İÖ 6.-7. binyıla tarihlenen kurşundan yapılmış çeşitli eşyalar bulundu. Türkiye’de de Çatalhöyük kazalarında İÖ 6500′e tarihlenen kurşun boncuklar ele geçti. Eski Mısır’ da kurşun, başka madenlerin yanında keramik kapların sırlanmasında, lehimde ve süs eşyalarının yapımında kullanıldı. Romalılar kurşundan özellikle su taşıma tesislerinde yararlandılar. İlk ve ortaçağda çeşitli savaş gereçlerinde de kurşun kullanıldı. Mancınıklar ve sapanlar için dökülmüş kurşun gülleler ve kurşun mermiler gibi. Ortaçağda kurşun mimarlıkta da kullanılmaya başlandı.
Sembolü: Pb
Atom Numarası: 82
Atom Ağırlığı: 207.19
Elemet serisi: Metal
Maddenin Hali: Katı
Görünümü: gri
PERİYODİK TABLO
Yumuşak ve senek olması nedeniyle çok iyi işlenebilen kurşun, az dayanıklıdır. Bu yüzden başka madenlerle alaşım olarak kullanılması gerekir. Bu nedenle kurşunun birçok bileşiği ve alaşımı vardır. Gümüşsü bir görünümü olan yeni işlenmiş maden, havanın oksijeniyle temas edince hemen değişmez. Gri bir oksit tabakasıyla kaplanarak aşınmaya karşı son derece dayanıklı bir durum alır. Ancak, sülfirikasit gibi başka madenlerle temasında da koruyucu bir tabaka oluşturan kurşun, aşınmaya karşı korunmuş olur. Elektriği az iletir, korozyona karşı çok dayanıklıdır.
Doğada serbest halde ender olarak bulunur. Daha yaygın olarak, başka minerallerle bileşik olarak bulunur. Günümüzdeki filizlerin oluşumunda kurşunun en büyük bölümü kunşunsülfür (PbS) olarak kristalleşip ayrılmıştır. Galen adı verilen bu birincil filiz, aşınma ve kimyasal çözülmelere karşı oldukça dayanıklıdır. En büyük kurşun filizi yatakları yanardağ etkinlikleri sırasında oluşmuştur. Bunlar özellikle hidrotermal yataklardır ve kalkerli kütlelerin damarlarına oluşmuşlardır. Bu oluşum sırasında kimi zaman bazı mineraller (örneğin, kalsit ve dolomit) yerlerinden ayrılırlar. Galen, çoğunlukla çinko blande (doğal çinko-sülfür), bakırlı pilirit ve başka minerallerle bir arada bulunur. Bunların yanı sıra, küçük ölçüde gümüş, demir, altın, antimon ya da arsenik de içerir. Son üç elementin üretiminin en büyük bölümü, kurşun madeni ocaklarından sağlanır. Kurşun madeni ocağın en önemli yan ürünü ise çinkodur. Çoğunlukla % 10 oranında kurşun içerdiği görülmesine karşılık, en zengin kurşun filizi yatakaları % 25 ile % 30 arasında kurşun içerirler. Ekonomik verimi en yüksek kurşun yatakları ABD’de (25.8 milyon ton), Avustralya’da (17 milyon ton), Rusya Federasyonu’nda (16.3 milyon ton) ve Kanada’dadır (11.7 milyon ton). Türkiye’deki başlıca rezervler, Kütahya Giriktepe (215.220 ton) ve Kütahya Eğrigöz’dür (300 bin ton). 1986 verilerine göre dünya toplam üretimi 3.370 milyon tondur. Başlıca üretici ülkeler: Eski SSCB ülkeleri (550 bin ton), Avustralya (435 bin ton), ABD (353 bin ton), Kanada (350 bin ton).
Elde Edilmesi: Kurşun filizi hemen hemen her yerde yeraltından çıkarılır. Çok ender yerde açık maden ocakları vardır. Açığa çıkarıldıktan sonra öğütülen filiz parçalan daha sonra filiz süzdürme (flotasyon) işlemiyle zenginleştirilerek geriye kalan kütlelerden ayrılır. Yoğunlaştırılmış filiz, bu işlemden sonra % 45-% 60 oranında kurşun içerir. Bunu minerallerin içerdikleri kükürtten arındırılması işlemi izler. Bu işlem sırasında maden sülfürleri maden oksitlerine dönüştürülür. Kavurma adı verilen bu süreçte, küçük filiz parçaları kum, kireç, kok ve başka maddelerden oluşturulan bir karışımla büyük, katı cüruf parçaları durumuna gelene kadar pişirilir. Bunların yüksek fırına atılmasıyla maden eritilir. Kurşun madeni bu evrede, kurşun, çinko, gümüş ve bazı durumlarda bakır, altın, antimon ve başka elementlerden oluşan bir karışım halindedir. Değersiz artıkların çoğuyla birlikte, şimdi artık geriye kalan çinko ve olası bakır, sıvı maden kütlesinden ayrılabilir. Bunlar, yavaş soğuma sırasında en üst tabakada toplanmışlardır. Bunu izleyen temizleme işlemiyle öteki önemli madenler de (örneğin, gümüş) kurşundan ayrılır. Bu işlemlerden sonra kurşunun ağırlığı % 99.85′e ulaşır. Dünyadaki toplam kurşun tüketiminin % 37′si kullanılmış maddelerden yeniden kazanılan kurşuna dayanır. Bunlar çoğunlukla eski otomobil aküleri, kablolar, kurşun borular ve çatı kaplama malzemeleridir.
Kullanım Alanları: Günümüz dünyasında kurşunun kullanım alanı çok yaygındır. Ev yapımında damlarda ve su tesisatında kullanılması azalmıştır. Gürültü yalıtımında kurşun levhalar ve titreşimlerin azaltılmasında kuşun bloklar geniş ölçüde kullanılır. Günümüzde kurşun borular endüstride önemini korumakta ve yiygen (korozif) maddelerin taşınmasında kullanılır.
Kurşunun en büyük kullanım alanları: Kabloların koruyucu kaplamasında, çeşitli levha ve boruların ve cephanelerin yapımında, boya ve çeşitli kimyasal maddelerin üretiminde, lehim yapımı, matbaa harfleri ve radyoaktif vb ışınlardan korunma araçları. Kurşun, insan ve havyan yapısı için son derece zehirli bir madde olmasına karşın, amosferdeki yoğunluğu günden güne artmaktadır.
Bunun en önemli nedeni özellikle otomobillerdir. Egzoz gazlarıyla kurşun teraetilen biçiminde büyük ölçüde kurşun havaya karışır. Bu nedenle Batılı ülkeler kurşunsuz benzine geçmeye başladılar.