Konut kredisi kullananlar dikkat! Kredim bitti diye sevinenlerin karşısına çıkan ipotek fekki ile ilgili prosedür hakikaten bu kadar da olmaz dedirten cinsten.
Belgeyi almak için gittiğim banka şubesinde, banka çalışanına, “Bu bir paragraflık yazı için size 400 lira ödeyen oluyor mu gerçekten” diye sordum. “Tabiki ödeniyor” cevabından sonra bu yazıyı yazmak şart oldu…
Konut Kredisi İpotek Kaldırma Dilekçe Örneği
2009 yılında aldığım kredinin taksitlerini bitirip de rahat nefes aldığımda açıkçası her Türk gibi ipotek kaldırma işlemi konusunda çok da acele etmedim. Nihayetinde kredim bitmiş, bankaya borcum kalmamış, bankanın da benim borcumu ödememem gibi bir riski ortadan kalkmıştı.
Her ay ödediğim taksitten sonra gelen, ‘bu ayki taksidinizi ödediniz geriye şu kadar kaldı’ içerikli mektubun bir benzerinin gelmesini, “kredi ödemenizi tamamladınız, tebrik ederiz, bundan sonra yapmanız gereken şu”… gibi bir bilgilendirme bekledim nafile yere. Bilgisayar oyunlarında bile bir level atladığınızda tebrik ediliyorsunuz neticede…
Üzerinden üç ay geçince sonuçta yapılmayan işler listesinde yer alan ipotek kaldırma işlemi için bankayı aradım. Ne yapmam gerekiyor? diye sormak için. İpotek kaldırma yazısıyla ilgili olarak benden 400 lira ödemem istendi.
İşte zurnanın zart dediği yer
Banka adı vermeme gerek yok. Bu ücreti bütün bankalar talep ediyor. Ancak 3 yıl boyunca kredi taksitlerimi ödeme tarihinden de çok önce ödeyen, 4 bin liranın üstünde dosya masrafı veren ve bunun üstünde binlerce lira faiz ödemiş olan bir vatandaş olarak, “Pes dedim” ama pes etmedim tabi ki…
Önce genel müdürlüğü aradım. Şikayet bildirdim. Şubede görüştüğüm yetkiliye bu parayı kesinlikle ödemeyeceğimi, bunun bir son dakika soygunu olduğunu söyledim. ‘Siz bilirsiniz bu belgeyi almak için o ödemeyi yapmak zorundasınız’ tarzında çok da yapıcı olmayan bir yanıt aldım.
Genel Müdürlükten de’ imzaladığınız sözleşmede bu madde vardır, ödemek zorundasınız’ minvalinde bir yanıt geldi. Şubenin insafına bırakılmıştım kısacası…
İnternette yaptığım araştırmada uygulamanın kesinlikle yasal olmadığını anlatan uzman yorumlarını okudum. Milliyet Blog yazarlarından biri benimle aynı süreci yaşamış ve avukat aracılığıyla bir ihtarname çekerek ödeme yapmadığını yazmış hatta ihtarname örneğine de yazısında yer vermişti.
Kurumsal PR şirketini aradım ve bankanın bu uygulamasının yasal olmadığını bu konuda şikayette bulunduğumu ama ciddiye alınmadığımı anlattım.
Ardından da Milliyet Blog’daki o ihtarname örneğini alarak kendimle ilgili bilgilerle doldurdum ve notere gidip bankanın hukuk baş müşavirliğine ihtarname yolladım. (DİLEKÇE ÖRNEĞİNE ULAŞMAK İÇİN)
Bu arada Kurumsal PR şirketinden size indirim yapacaklar şeklinde bir yanıt geldi… Haksız bir kazanç için banka bana indirim yapacaktı. “Gerek yok ben yasal süreci başlattım, takip ediyorum. İlginiz için teşekkür ederim” şeklinde yanıtladım.
Araya hafta sonu girdi, ihtarnamede 3 gün süre tanınıyordu bankaya… İhtarnameyi çektiğim noterdeki yetkilinin alaycı ‘siz mi ihtar ediyorsunuz bankayı’ sözlerine karşılık, haftanın ilk iş günü, akşam saat 8’den sonra şubeden arayan bir yetkili, “Genel müdürlük sizin işleminizi yapıyor. Belge hazır olunca ben sizi arayacağım” şeklinde son durumu bildirdi.
Bir başka akşam ise belgemin hazır olduğunu ve gidip alabileceğimi söylemek için aradılar. Sonuç olarak bankanın tamamen haksız olan bu uygulamasını, “Aman borcum bitti ya bunu da ödeyeyim gitsin” diye ödemek zorunda değilsiniz. O 400 lira yerine notere 125 lira ödeyerek bankalara geri adım attırabilirsiniz.