KIRKLARELİ. (Yunanca: Saranta Eklesiez (Σαράντα Εκκλησιές), Kirklareli (Κιρκλαρελί); Bulgarca: Lozengrad (Лозенград). Eski adı Kırkkilise’dir. Türkiye’nin Avrupa kesiminde yer alan Kırklareli ili, kuzeyde Bulgaristan, doğuda Karadeniz, güneydoğuda İstanbul, güneyde Tekirdağ batıda Edirne illeriyle çevrilidir. İlin 8 ilçesi, 195 köyü vardır.
yüzey şekilleri, iklim
İlin kuzeydoğu ve kuzey kesimleri dağlıktır. Kıyı boyunca ilerleyen Istı- ranca Dağlan ilin batısında yaygınlaşır. Kırklareli-Demirköy arasındaki Mahya Dağı bu dağların en yüksek noktasıdır (1 031 m). Dağlar güneyde Ergene Ovası’na doğru alçalarak kaybolur. Bu kesim oldukça parçalı ve dalgalı bir görünümdedir.
Kırklareli’nde iklim, bütün Trakya’da olduğu gibidir: yazlar sıcak, kışlar serttir. Kıyı kesimlerinde yıllık yağış 800 mm olduğu halde güneyde 600 mm’ye iner. Kış yağışlarının çoğu kar şeklindedir. Kırklareli dağlık kesimde orman, yayla ve ova kesiminde bozkır şeklindedir. Kaym, meşe ve kızılağaç türlerinden oluşan bu orman örtüsü yer yer cılız olmakla birlikte ilin üçte birinden fazlasını kaplar (yüzde 35).
Kırklareli’nde akarsulann çoğu Ergene’ye kanşarak Ege Denizi’ne, az bir kısmı ise Karadeniz’e akar. Erge- ne’ye karışan başlıca akarsular Ana- dere, Sulucak, Poyrazlı ve İnece dereleridir. Smır boyunca akan Rezve Deresi ise Karadeniz’e dökülür.
tarih
Kırklareli Bizans zamanında Saran- ta Ekklesies (kırk kilise) adıyla anılırdı. Türkler burayı Sultan Murat Hüdavendigâr zamanında fethetti ve adını olduğu gibi Türkçeleştirerek Kırkkilise dediler. 1924′te bu isim Kırklareli’ne çevrildi. Kırklareli Balkan Savaşı’nda Bulgar işgaline uğradı. 28 eylül 1912’de kente giren Bulgarlar, il içinde geçen kanlı çarpışmalardan sonra 8 temmuz 1913’te ayrılmak zorunda kaldılar. OsmanlI Devleti Birinci Dünya Savaşı’n- da yenilince buraları Yunanlılar işgal etti. İki yıl Yunan işgalinde kalan Kırklareli, 10 kasım 1922′de düşmandan kurtarıldı. O zamanlar bu çevrede Rumlar çok kalabalıktı, ayrıca bir yahudi azınlığı da vardı. Lozan Ant-laşmasıyla buradaki azınlıklar Yunanistan’daki Türklerle değiştirildi.
tarım, hayvancılık
Î1 topraklarının yarıdan az fazlası tarla, çayır ve meradır. Tarlaların büyük kısmında tahıl yetiştirilir ve en çok buğday üretilir (200 000 t). Her biri 10-15 bin ton arasında değişen arpa, çavdar, yulaf ve mısırdan sonra en önemli ürün şeker pancarı (70 000 t) ve ayçiçeğidir (75 000 t). Patates (20 000 t) ve sebze üretimi de yapılır.
Hayvancılık çok önem taşımaz. 1973 sayımına göre ilde 405 000 koyun, 101
0 keçi, 80000 sığır, 14000 manda, 15 000 at-eşek bulunuyordu.
sanayi, kaynaklar
Kırklareli’ndeki başlıca sanayi kuruluşları Alpullu Şeker Fabrikası, Pınarhisar Çimento Fabrikası, Demirköy Parke, Lif-Levha Fabrikası’dır. Istıranca ormanları ise bir yakacak ve maden direği kaynağıdır.
Tarihi Yerler
Kırklareli, tarihi yapıları bakımından Osmanlı kültür mirasına sahip zengin illerden biridir”, demek doğru olmayacaktır! Mevcutlar arasında cami, hamam, imaret, şehitlik, çeşme, köprü ve türbeler yer almaktadır. Fatih Sultan Mehmet’in, İstanbul’u fethetmek için kullandığı bir kısım topların döküldüğü Fatih Dökümhanesi’nde ise düzenleme çalışmaları hâlen devam ediyor. Demirköy ilçesinde bulunan ve İstanbul’un fethi sırasında kullanılan topların döküldüğü dökümhanenin çevresi teller ile koruma altına alınmış ve çevre temizliği yapılmıştır. Dökümhanede üniversiteler tarafından gerçekleştirilen kazı çalışmalarına yaz aylarında devam edilmektedir. Fatih Dökümhanesi’nden günümüze fırın bacası ve temel seviyesinde duvarlar kalmıştır. Dökümhanenin dönemin bölgedeki en modern işletmesi olduğu varsayılmaktadır.
Dupnisa Mağarası’nın daha rahat ziyaret edilebilmesini sağlayacak tedbirler alınmıştır. Kırklareli Valiliği tarafından hazırlanan “Dupnisa Mağarası Düzenleme Sistemi Projesi” uygulaması tamamlanmıştır. Proje ile mağaranın aydınlatması sağlanmış ve gezi yolları ve giriş bölümü çevre düzenlemesi yapılmıştır.
Kırklareli Müzesi
Kırklareli Müzesi binası, 1894 yılında Mutasarrıf Neşet Paşa ve Belediye Başkanı Hacı Mestan Efendi zamanında yaptırılmıştır. 20 Aralık 1930′da Büyük Önder Atatürk tarafından ziyaret edilen bina, 1962 yılına dek fiilen Belediye Binası olarak kullanılmış, 1970′li yıllarda ise tamamen boşaltılarak terk edilmiştir. 1983 yılında başlayan ve çeşitli aralıklarla devam eden restorasyon çalışmaları 1993 yılında tamamlanmıştır. Tarihî binanın müze olarak düzenlenmesi çalışmaları ise Aralık 1990 tarihinde başlatılmış ve 14 Ocak 1994 tarihinde Kırklareli Müzesi resmen ziyarete açılmıştır. Bodrumu hariç iki katlı betonarme olan yapının dört cephesinde kemerli pencereler yer almakta olup, girişte dört sütuna oturan cumba vardır. Arkeoloji ve etnografya seksiyonları üst katta yer almakta, giriş katında ise kültür ve tabiat sergisi salonu bulunmaktadır. Kırklareli Müzesi’nde hâlâ 553 etnografik, 1189 arkeolojik, 1995 adet de sikke olmak üzere, toplam 3737 adet kayıtlı eser mevcuttur.