İslam mimarisinin önemli eserleri, camileri ve özellikleri nelerdir? İslam mimarisi nasıl bir değişme ve gelişme göstermiştir?
İslam mimarlığı doğrudan doğruya Müslüman sanatçıların yarattığı mimarlıktır. Çeşitli milletlere mensup sanatların eseri olan bu mimarlığın üslûbundan bahsederken «Arap Üslûbu» deyimini kullanmak yanlış olur. Çünkü Araplar büyük ölçüde Müslümanlığın ilk zamanlarında işgal ettikleri ülkelerin mimarlık geleneklerinden, tekniklerinden faydalanmışlardır.
Müslümanlıktan önce Arabistan’da mimarlık denilebilecek bir sanat yoktu. Çoğu göçebe olan halk arasında yerleşik olanlar da alelade kulübelerde otururlardı.
İslâm mimarlığının ilk eserleri camilerdir. Bugüne kadar ayakta duran en eski mimarlık eseri Kudüs’teki Kubbet-üs-Sahra’dır. Çok zaman yanlış olarak Ömer Camisi diye anılan bu yapı kutsal emanetleri saklamaya yarayan bir türbe, ya da mescittir. 691′de V. Emevi halifesi Abdülmelik tarafından yaptırılan Kubbet-üs-Sahra bir kayanın üstüne kurulmuştur.
Müslümanlar, Musevlier ve Hıristiyanlar bu kayayı «Dünya’nın Göbeği» kabul eder, kutsal sayarlar. Hz. Muhammed’in buradan «Burak»a binerek göğe çıktığına inanılır, Sahra’nın güneybatısındaki bir mermer sütundaki ayak izinin de Peygamber’in ayak izi olduğu kabul edilir. Haçlılar Kudüs’ü aldıkları zaman bu ayak izini Hz. İsa’ya maletmek istemişlerdir. Öte yandan, Hz. İbrahim’in kurbanı burada kestiğine, Hz. Davud’un burada Tanrı’ya ibadet ettiğine inanılır. Hicret’in ikinci yılında kıble Kabe’ye çevrilinceye kadar Müslümanların kıblesi Kubbet-üs-Sahra idi. Bu bakımdan, burası Kabe’den sonra Müslüman dünyasının ikinci kutsal yeridir.
Kubbet-üs-Sahra sekiz köşeli bir yapının tam ortasında yükselen bir kubbedir. 16 sütun, 4 destek duvarı üstünde duran kubbenin çapı 20,44 m.’dir. Kubbeyi çevreliyen duvarların yüksekliği, üzerlerindeki korkulukla birlikte, 12,10 m.’dir. Hemen hemen 1300 yıllık bir mimarlık eseri olan Kubbet-üs-Sahra yapılışından bu yana birçok tamirler görmüş, Kanunî Sultan Süleyman zamanında baştan başa onarılmıştır. Binanın şahane bir süslemesi vardır.
Kubbet-üs-Sahra’dan sonra yapılan en önemli mimarlık eserlerinin ikisi gene Kudüs’teki Mescid-i Aksa ile Şam’daki Büyük Cami’dir. Mescid’i Aksa gene Emevi halifesi Abdülmelik tarafından yaptırılmıştır. Şam’ daki cami eski bir putperest tapınağı yerine bilmiş 156 m. uzunluk, 100 m. genişlikte büyük bir yapıydı Emevi halifesi I. Velid tarafından VIII. yüzyılın başlarında yaptırılmıştır. Önemli bir kısmını avlu meydana getirir.
İslâm mimarlık eserleri arasında saymaya lâyık ilk camiler Basra’da 665′te yaptırılan Büyük Cami, 670′ te yapılan Küfe Camisi’dir. Öte yandan, halifeler de kendilerine güzel saraylar yaptırmaya başlamışlardı. Bu arada I. Velid’in, Hişam’ın sarayları bilhassa sayılmaya değer.
Emeviler’den sonra halifelik başkentinin Bağdat’a nakledilmesi üzerine, Müslüman mimarlık üslûbunda değişiklik görülmeye başlandı Abbasi halifeleri Dicle kıyısındaki Samerra’da şahane bir saray yaptırdılar (836).
Gene Samerra’da 852′de yeniden yapılan cami, dünyadaki camilerin en büyüklerindendir. Uzunluğu 240, genişliği 156 m. olan caminin kapladığı alan 38.000 m2′dir. Düz olan damı sütunlar üzerine oturtulmuş kemer kullanılmamıştır. 864′te Mısır valisi Tolunlular’dan Ahmet’in Kahire’de yaptırdığı cami de Müslüman dünyasının en eski, en önemli eserleri arasındadır (Abbasiler).
Müslüman mimarlık sanatının en güzel eserlerini Türkler meydana getirmiştir. Bugün bütün dünyanın eşsiz bir mimarlık eseri olarak kabul ettiği Taç-Mahal anıtı, Mimar Sinan‘ın öğrencisi olan İstanbullu Türk mimarlarına Hindistan’da Türk hükümdarı Şah-Cihan tarafından yaptırılmıştır. Türkiye’de, imparatorluk sınırları içinde de Türkler eşsiz mimarlık eserleri yaratmıştır.
İran’da, Hindistan’da, Mısır’da da Müslüman mimarlığının güzel örnekleri yaratılmıştır. İran da yapılan çok güzel camiler, türbeler, kervan sarayların en önemlileri Meşhet’tekj İmam Rıza Türbesi, Gevher-Şad Camisi; Isfahanda Şah Abbas taralından yaptırılan Mescid-i Cuma ile Çiharbağ Camisi bilhassa çinileri ile tanınmıştır. Bunların hepsi Türk eserleridir.
Mısır’da Fatımiler, Eyyubiler, Memlûkler zamanında önemli mimarlık eserleri meydana getirildiği gibi Türkler zamanında da çeşitli eserler yapılmıştır.
İspanya da da Müslüman mimarlığının en güzel örnekleri bulunur Bugün hâlâ ayakta duran Cordoba (Kurtuba) Camisi Müslüman mimarlığının en güzel eserlerindendir. Bilhassa Türk-Memlûk mimarlığı pek azametli eserler vermiştir.