Hasdal’da yazılan Kardak anıları!
Yunanistan’la yaşanan Kardak krizinde adaya çıkan SAT komandolarından ikisi Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen ile Deniz Yarbay Ercan Kireçtepe şimdi Hasdal Cezaevi’nde yatıyor. “Yan yana ranzalarda yatmamız bize büyük güç veriyor” diyen Türkşen’in iki kitabı piyasaya çıkmak üzere.
Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eşiğine getiren Kardak krizinin üzerinden 17 yıl geçti. Kardak kayalıklarına çıkan ekibin başında yer alan Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, 1990’lı yıllara damgasını vuran iki önemli olayın baş aktörlerinden biriydi. SAT komandosu Türkşen, 1993 yılında gerçekleşen Lucky-S gemisinin 14,5 ton uyuşturucuyla Mısır açıklarında ele geçirilmesi operasyonu ile 1996’da gerçekleştirilen Kardak harekâtında tim komutanı olarak görev aldı. 1987-2010 yılları arasında birçok önemli görevde bulunan Türkşen, NATO Hizmet Madalyası, Üstün Cesaret ve Feragat, Üstün Başarı Kıdemi, Yurt İçi Öğrenim Başarı ve Üstün Birlik Yetiştirme Şerit Rozetleri almaya hak kazandı. Ancak Türkşen’in kaderi Poyrazköy davasında değişti. Terör örgütü üyeliğinden 15 yıl, İkinci Poyrazköy iddianamesinde hükümeti yıkmaya teşebbüsten iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve ilave olarak 36 yıl hapis cezası istendi. Balyoz davasından 16 yıl hüküm giydi. 11 Şubat 2011 tarihinde Hasdal Cezaevi B2 koğuşuna konan Türkşen, cezaevinde Poyrazköy kazıları ve Deniz Kuvvetleri davalarını konu alan ‘Adaletin Şeytan Üçgeni Beşiktaş-Silivri-Hasdal’ ve SAT komandolarının 50 yıllık tarihi Lucky-S ve Kardak görevlerini anlattığı ‘1963’ten günümüze SAT Komandoları ve Anılarım’ isimli kitapları kaleme aldı.
Mehter rötarı!
VATAN, Türkşen’in avukatı İbrahim Şahinkaya aracılığıyla yakında piyasaya çıkması beklenen kitapların içeriğine ulaştı. Türkşen’in kitabında Kardak operasyonunda daha ilk anda sorun yaşadıklarını anlatıyor: “Saat 08.15’te vardığımız Yeşilköy Havaalanı’nda ne bizi bekleyen bir uçak ne de personel vardı. İşi daha da vahim hale getiren ise hava meydanındaki nöbetçi personelin bizlerden haberinin olmamasıydı. Saat 09.00 sıralarında bizi göreve götürecek C160 piste iniş yaptı. C160 personelini indirmeye başladığında gelenleri ve gecikmenin nedenini hayretle gördük. ABD’deki Türk Günü’ne katılan Mehter Takımı ve görevli diğer personel şaşkın bakışlar içinde uçaktan inerken biz de uçağa bir an önce yerleşmek için koordinelere başladık.”