GÖÇEBELER. Tarihöncesi dönemde bütün insanlar göçebeydi. Avlanmak ve sürülerini otlatmak için sürekli olarak yer değiştiriyorlardı. Ancak Cilâlıtaş Devri’nde *evler yapmağa, toprağı işlemeğe başladılar ve işte o zaman yerleşik düzene geçmiş oldular. Bugünkü toplumların çoğu böyledir: belirli bir toprak üzerinde oturur, sabit konutlarda yaşar. Bir bakıma göçebelik, insanlık tarihinde değişik uygarlıklar arasındaki ilişkilerde kolaylık sağlayarak önemli bir görev yapmıştır. Ama zamanla, insanlar yaşadıkları çevreden yararlanma imkânlarını öğrendikçe ve yaşayabilmek için her zaman yer değiştirmenin zorunlu olmadığını anladıkça, göçebelik de giderek azalmıştır. Bununla birlikte, günümüzde, doğal koşulların, yerleşmiş düzendeki tarım faaliyetlerine elverişli olmadığı bölgelerde göçebelik hâlâ vardır.
Aslında göçebelik her şeyden önce ekonomik bir olaydır; avcılık (Güney Afrika Boşimanları, Amerika yerlileri), balıkçılık (Okyanusya) ve özellikle hayvancılık gibi (Anadolu Yörük- leri) belirli bir etkinlik tipine bağlıdır. Anadolu’da kış aylarında ovalara inen, yaz aylarında yaylalara çıkan çadırlı Yörüklerin çoğu, dünyadaki başka göçebe gruplar (Arabistan Bedevileri, Sahra Tuaregleri, Af- ganlar, Moğollar) gibi hayvanları için su ve otlak bulma amacıyla yer değiştirmek zorunda olan çobanlardır. Çingenelerin. durumu farklıdır. Bunlar dışındaki göçebelerin çoğu gerekince sökülebilen barınaklarda yaşar (deve yününden dokunmuş veya deriden çadırlar, keçeden yapılmış yurtlar). Göçebeler birtakım evcil hayvanlar yetiştirirler: deve, keçi, at v.b.
Göçebelik, bir topluluğun, bir toplumsal kümenin yaşamlarını ve soylarını sürdürebilmek için belirsiz süreli aralıklarla yer değiştirme geleneği ya da alışkanlığı. Konar göçer yaşam biçimi süren oba, boy, aşiret gibi, genellikle kan bağına dayalı olarak oluşmuş toplumsal grupların bu yaşayışı göçebelik olarak adlandırılmaktadır. Göçebelikte insanların ve hayvanların iklime, coğrafi şartlara bağlı olarak ovaya inmesi ve dağa çıkması içgüdüsüne uyması, daha doğrusu hayvanın doğal yaşantısına uyması vardır. Bu mevsimsel yer değiştirme ya da coğrafi şartlara uyum arayışı büyük oranda geçim kaynağı olan hayvancılığa bağımlığıdır. Tarıma dayalı yaşama geçilmeden önce hayvancılıkla uğraşılmakta ve bunun doğal sonucu olarak hayvanların bakım ve besleme şartları göçerliğin doğal yaşama uyumununu gerektirmektedir.