Amerika Hakkında Bilgi
[caption id="attachment_1546" align="alignleft" width="245"] Amerika Hakkında Bilgi[/caption]Amerika. Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus arasında bir kutuptan ötekine uzanan kara parçası. Beş kıtadan biri. Amerika Kıtası yerkürede öylesine geniş bir yer tutar ki, çoğu zaman «Batı Yarımküresi» diye anılır. Kuzeyden güneye uzunluğu 18 000 kilometreyi bulur; toplam yüzölçümü, Asya’nın yüzölçümünden biraz daha küçüktür (44 milyona karşı 42 milyon km2); ancak iki kıta arasındaki nüfus orantısı l’e 4’tür (Amerika’da 500 milyon, Asya’da 2 milyar insan yaşar).
Amerika, birbirine düğümlü bir kordonla (Orta Amerika) bağlanmış iki üçgen (Kuzey Amerika ve Güney A- merika) biçimindedir.kayalık engeller ve uçsuz bucaksız düzlükler İki ana parça arasında yapısal yönden benzerlikler göze çarpar: Atlas Okyanusu ve Büyük Okyanus boyunca dağlık’ kütleler, ortadaki geniş düzlükleri çerçeveler. Amerika’nın batısı, boydan boya çok yüksek dağ zincirleriyle kaplıdır: kuzeyde Kayalık Dağlar, güneyde And Sıradağları. And’lar, Himalayalar’dan sonra dünyanın en büyük sıradağlarıdır: 30 kadar doruğu 5 000 metreyi aşar ve yüksek tepesi olan Aconcagua 6 959 metredir. Bu dağların eteklerinde, doğuya doğru büyük düzlükler yer alır: A.B. D.’de Prairie, Güney Amerika’da A- mazon Havzası ve Gran Chaco ile Pampa düzlükleri. Atlas Okyanusu kıyısında, daha az önemli dağ kütleleri görülür: kuzeyde Appalaş Sıradağları, güneyde Brezilya’da Guyanalar Yaylası. İki büyük bloku birbirine bağlayan Orta Amerika kıstak halinde dar bir toprak şerididir; dağlık ve volkanik olan bölge depremle sık sık sarsılır: Nikaragua’nın başkenti Managua aralık 1972’de yıkılmıştır.
Kıta, kuzey kutup bölgesinden başlayıp ekvatordan geçerek güney uca kadar uzandığı için, Amerika’da her çeşit iklime rastlanır. Kanada’nın kuzeyinde, kutup dairesinin yukarısında hava dondurucudur (ocakta —30 derece, temmuzda 4 derece); toprak hemen hemen daima donmuş olduğundan, burada ağaç-
1 lar kök salamaz. Soğuk, güneye doğru azalır. Tarım amacıyla yer yer a- I çilmiş geniş çam ormanları, Kanada’nın hemen her yerini kaplar. Amerika Birleşik Devletleri’nin iç kesiminde yağışlar seyrektir: toprak, ince bir ot tabakasıyla örtülüdür. Meksika’ya yaklaştıkça tam bir çöl bölgesi başlar, bunlarda yalnız *kak- tüs yetişir. Güney Amerika’da ekvator bölgeleri, bol yağışlarla sulanır ve sıcaklık yüksektir: bu kesim uçsuz bucaksız, balta girmemiş Amazon Ormanları ile kaplıdır. Daha güneyde Arjantin’de yüksek otlarla kaplı Pampa uzanır.
Ateş Ülkesi’ne doğru, sıcaklıklar hızla düşer ve Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanus arasında kalan bu ucu süpüren şiddetli rüzgârlar, ancak cılız çalılıkların bitmesine olanak verir.
Yüzölçümü göz önünde tutulacak olursa, Amerika Kıtası pek kalabalık sayılmaz. Büyük topraklarda, örneğin insanlar için özellikle elverişsiz olan Kanada’nm soğuk bölgeleri ve Amazon Ormanları hemen hemen ıssızdır. Bu çok geniş ülkeye yerleşme sırasında, özellikle AvrupalIlardan oluşan bir nüfusa aslında iklim koşulları yol göstermiştir. Amerika’ya XVI. yüzyılda gelen İs- panyollarla Portekizliler güneyi seçtiler ve And Dağları’nda yaşayan yerlilere ve sonradan kakao ve şekerkamışı çiftliklerinde köle olarak çalıştırılmak üzere getirilen zencilere karıştılar. İngilizlerle Fransızlar, iklimin onlara daha elverişli geldiği kuzeyde kaldılar ve çok geçmeden bu yöredeki yerlileri (Kızılderililer) yok ettiler.
Gerçekte kıta coğrafî zorunluklarla değil, daha çok halkın konuştuğu yaygın dillere göre ikiye bölünmüştür: Amerika Birleşik Devletleri ve Kana- da’da İngilizce; Meksika’dan başlayarak kıtanın geri kalan kısmında İspanyolca veya Portekizce konuşulur. Sömürgecilik döneminden miras kalan bu di! ayırımı, uygarlıklar ve zenginlikler arasındaki derin farklılıkla birlikte görülür.
Güney ve Orta Amerika
* Amerika Birleşik Devletleri ve *Kanada bu eserde kendi maddelerinde incelendiği için, biz Amerika madde
sinde yalnız Güney ve Orta Ameri3 ka’yı (topluca Latin Amerika da de- ° nir) anlatacağız. Bugün çoğunluğu Katolik olan 300 milyona yakın insanın yaşadığı Güney ve Orta A- merika, nüfus yoğunluğuna veya siyasal niteliğine göre az veya çok ö- nem taşıyan çeşitli ülkelere bölünmüştür.
Dev bir ülke olan ‘”Brezilya, Latin Amerika’nın toplam nüfusunun üçte birini barındırır. ‘Meksika, 50 milyon nüfusuyla onu izler. ‘Arjantin 25 milyona yakın nüfusla üçüncü sırayı alır.
Buna karşılık, nüfusu 5 milyonun altında bir düzine kadar ülke vardır. Antiller’in bazı adaları ve Orta Amerika devletlerinin çoğu bunlar arasındadır.
Orta Amerika’da altı devlet vardır: Honduras, ‘Guatemala, El Salvador, Nikaragua, Kosta Rika ve Panama.
Güney Amerika’nın kuzeyde Antil- ler Denizi’nden güneyde Ateş Ülkesi’- ne kadar uzanan batı kesimine And’- lar Amerikası adı verilir. ‘Venezue- la, ‘Kolombiya, Ekvador, ‘Peru, ‘Bolivya ve *Şili buradadır.
Amerika Kıtası’nm orta ve güney kesimindeki ülkeler de zenginliklerden yoksun değildir: Venezuela ve Ek- vador’da petrol, Sili’de bakır, Peru’da demir ve gümüş vardır; kurşun, boksit, kalay ve nitrat da boldur. A- ma maden işletmelerinin çoğu yabancı şirketlerin elindedir.
Yirmi Latin Amerika devletinin o- nunda, ihracatın yarıdan fazlası bir tek tarım ürününe dayanır: Brezilya ve Kolombiya’da kahve; Küba’da ve Dominik’te şeker; Honduras ve Kosta Rika’da muz.
Latin Amerika’nın iki önemli sorunu vardır: ilki, toplumsal eşitsizlik sorunudur; devletlerin çoğunda, zengin toprak sahipleriyle sanayi işletmecilerinden oluşan bir azmlık, yoksul köylü ve işçi kütlesine karşıdır.
Öbürü nüfusun üretime oranla daha hızlı artması ve ortalama yaşam düzeyinin pek düşük olmasıdır.
Yeni Dünya» ve tarihçesi
İspanyol ve Portekizli fatihler Amerika Kıtası’na çıktıkları zaman gerçekte pek eski olan bir «Yeni Dünya» buldular. Buralarda, uzun süredir parlak ve ileri uygarlıklar gelişmişti ve Maya uygarlığı gibi bazıları, AvrupalIlar geldiğinde geçmişe karışmış bulunuyordu.
Bu tarihi üç büyük dönem içinde ele almak yerinde olur:
1. Kolomb öncesi Amerika. AvrupalIların gelişinden önceki bu çok uzun dönemin başlangıcı Amerika’da insanın belirdiği tarihe kadar gider. Bu dönemin başlıca özelliği Maya, Aztek, İnka uygarlıkları gibi özgün uygarlıkların doğup gelişmesidir.
2. Keşif ve sömürgecilik dönemi.
XVI. yüzyıldan XVIII. yüzyıla kadar AvrupalIların kıtaya yerleşmesi: önce îspanyollarla Portekizliler, bugünkü Meksika’dan Horn Burnu’na kadar, Latin Amerika diye anılacak bölgede yerleştiler. Sonra ilk İngiliz ve Fransız sömürgecileri Kuzey Amerika’da, gelecekte Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada diye anılacak ülkelerde yer tuttular.
3. Kurtuluş ve bağımsızlık dönemi. Bu dönemde her ülke, iki büyük aşamada şimdi gördüğümüz duruma geldi; bu iki aşamadan ilki Avrupa ülkelerinin egemenliğinde geçen sömürge dönemi; İkincisi yeni devletlerin eski anavatanlarına karşı özerklik ka-zanmasıdır. İlkin Amerika Birleşik Devletleri İngiltere’den bağımsızlığını koparacak, Latin Amerika devletlerinin, İspanya ve Portekiz’e karşı aynı sonucu almak için ertesi yüzyılı beklemeleri gerekecektir.
Kolomböncesi Amerika
Adından da anlaşılacağı gibi, Kris- tof Kolomb’dan önceki Amerika söz konusudur; Kolomb, batıya doğru giderken Hindistan’a ulaştığım sanarak bura halkına yanlışlıkla İndian (Hintli) adını vermiştir. Kolomb’un Hintli dediği Amerika yerlileri (Kızılderililer) aslında Amerika’da ortaya çıkmış değildirler; belki 25 000 yıl kadar önce, Asya’dan Bering Boğazı yolu ile buraya gelmişlerdir. Sarı ırktan olan bu insanlar avcılıkla ve toplayıcılıkla geçinirlerdi; bütün Amerika Kıtası’na öylesine dağılmışlardı ki, en azından yüz elli ayrı dil konuşuyorlardı.
Bu kavimlerden, bugün hâlâ Amazon yöresinde yaşayanlar gibi bazıları, pek ilkel kalmıştı. Mayalar, Aztek- ler, İnkalar gibi bazıları ise çok özgün uygarlıklar kurmuşlardı. AvrupalIların geldiği tarihte, bunların bilgi düzeyi şöyleydi: tekerleği, çömlek yapmayı, camı, demiri bilmiyorlardı.
Seramiği, altını, gümüşü, dokumayı, köpek, hindi ve ördek yetiştirmeyi, arıların balını toplamayı biliyorlardı.
O dönemde AvrupalIların bilmediği mısırı, patatesi, kauçuğu, tütünü ve kakaoyu onlar bulmuşlardı.
Mayalar
Kolomböncesi uygarlıkların en büyüğünü kurmuş olan Mayaların tarihi iki büyük döneme ayrılır: 300 yılından 900 yılma kadar Eski İmparatorluk ve bin yılından İspanyollarin gelişine kadar Yeni İmparatorluk. Mayaların toprakları, Orta A- merika’nm büyük bölümünü kapsıyordu: Yucatan Yarımadası (Doğu Meksika), Guatemala ve Honduras. Mayalar, Eskiçağ Yunan siteleri gibi birbiriyle rekabet eden kent-devletler halinde örgütlenmişlerdi. Bu kentler, soyluluğa dayanan merkezî bir iktidarın yönetimi altındaydı. Devleti din adamları yönetiyordu. Büyük matematikçi olan Mayalar, astronomi bilirlerdi ve son derece doğru bir *tak- vim yapmışlardı. Aynı zamanda büyük inşaatçıydılar: Cholula’da bugün ancak kalıntıları bulunan dünyanınen büyük piramidini onlar yapmıştı. Halk, aslında köylü hayatı sürüyordu. Mayalar pek güçlü olmamakla birlikte, gene de İspanyollara karşı canla başla direnmişlerdi.