AKP'nin elindeki son anketler!
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İmralı ile görüşmelerine ilişkin, ”Hükümet, başbakan, bakan olarak ’gel bakalım Öcalan seninle oturalım, pazarlık yapalım’ diyemeyiz. Bunu dersek millet bizi affetmez, böyle bir şey olmaz” dedi.
Manisa’da AK Parti İl Başkanlığı binasını ziyaret eden Arınç, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin İmralı görüşmelerine yönelik sorusu üzerine Arınç, sürecin içinde şu anda hükümetin bulunmadığını, böyle bir gelişmenin bir yol haritasına bağlı olduğunu belirtti.
”Böyle bir sürecin bir şekilde başlaması şüphesiz Türkiye şartları içerisinde bir yol haritasına bağlı. Biz doğrudan karşımıza muhatap alarak, hükümet, başbakan, bakan olarak ’gel bakalım Öcalan seninle oturalım, pazarlık yapalım’ diyemeyiz. Bunu dersek millet bizi affetmez, böyle birşey olmaz” diyen Arınç, bu süreçte istihbarat teşkilatının görev aldığını kaydetti.
Arınç, dünyadaki bütün istihbarat teşkilatlarının yasa dışı örgütlerle mücadele konusunda kendisine verilen görevi yerine getirdiğini Türkiye’de de Milli İstihbarat Teşkilatı’nın önleyici çalışmalar yaptığını, bu istihbaratlar sayesinde ”faillerin elini tabancayı götürmeden” yakalandığını belirtti.
Bülent Arınç, şöyle konuştu: ”Bunları gazeteler yazmıyor. ’100 kilo patlayıcıyla, şu plakalı araç, şuradan şuraya gidiyor’ diye haber alsak biz bunu bütün Türkiye’de takip ediyoruz. Takip ettiğimiz bir yerde de kıstırıyor yakalıyoruz. O patlayıcı hedefine kadar gitse ikinci bir Gaziantep, ikinci bir Kayseri faciası olabilirdi. Emniyet ve askeri istihbaratın da MİT’in de tek gayesi vardır. Suçun işlenmesine engel olmak. Bunu önceden haber almak. Çok büyük bir olayı çok küçük şeyle atlatmış olabilirsek bu istihbaratın faydasıdır.
Burada MİT, PKK gibi acımasız bir bölücü terör örgütüyle mücadelede çok önemli rol üstleniyor. Denilmiş ki ’Öcalan’la temas kurulursa bundan sonrası için bir şeyler yapılabilirse örgüt silah bırakabilir’. Bu bir varsayım. Peki bu varsayımın gerçekleşme ihtimali var mı ? Bakmışlar olabilir. Ondan sonra ne yapılacak ? MİT kendisiyle bir irtibat kurmuş. Bu irtibatın sonunda ’ben bazılarıyla görüşmek istiyorum’ demiş. Bazıları gittiler görüştüler. ’Bundan sonra şöyle şöyle de olabilir’. MİT’in aklı yatarsa ’peki o da olsun’ diyebilir. Şimdi ne başbakanımız, ne içimizden birimiz, ne parti grubumuzdan bir kimsenin bu yapılan görüşmelerle ilgili en küçük bir ilgisi bile yok. Olsaydı ’AK Parti işin içinde’, ’hükümet işin içerisinde’ derlerdi.”