24 Kasım: Öğretmenler Günü İle İlgili Şiirler

Her yıl 24 Kasım’da kutlanan Öğretmenler Günü için beğendiğimiz bir kaç şiiri bir araya getirdik. Dileriz bu öğretmenler günü ile ilgili şiirler öğretmeniniz için hissettiğiniz saygı ve sevgi dolu duyguları içlerinde barındırıyorlardır. Ayrıca öğretmeniniz için yazdığınız şiirler varsa bu konu içeriğinde paylaşmak isteriz. Yorum kısmından gönderebilirsiniz. Öğretmenler Günü neden 24 Kasım’da kutlanıyor ? 24 Kasım 1928, devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün “Millet Mektepleri’nin Başöğretmenliği”ni kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk’e “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” sanını 11 Kasım 1928’de yaptığı toplantıda vermiş ve bu san, 24 Kasım’da Millet Mektepleri Talimatnamesi’nin yayınlanması ile resmileşmişti. Atatürk’ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında, onun “başöğretmen” oluşunun yıldönümlerinde ülke çapında Öğretmenler Günü kutlanmasına karar verildi. Not: Öğretmenler günü çoğu ülkede farklı tarihlerde kutlanır. En yaygın tarihler: 5 Ekim ve 28 Şubat ÖĞRETMEN MARŞI Alnımızda bilgilerden bir çelenk, Nura doğru can atan Türk genciyiz. Yer yüzünde yoktur, olmaz Türk’e denk; Korku bilmez soyumuz. Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun; Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun. Candan açtık cehle karşı bir savaş, Ey bu yolda ant içen genç arkadaş! Öğren, öğret hakkı halka, gürle coş; Durma durma koş. Şanlı yurdum, her bucağın şanla dolsun; Yurdum seni yüceltmeye antlar olsun. İsmail Hikmet ERTAYLAN ANA GİBİ, BABA GİBİ Öğretmenim bilir misin Seni nasıl sevdiğimi? Sorsan bana nerde yerin Gösteririm ben kalbimi Ana değil, ana gibi; Baba değil, baba gibi Öğretmenim ben de sevgin Can içinde bir can gibi… Hüseyin DÜZBASAN 24 Kasım Öğretmenler Günü Şiirleri ARKADAŞLAR MERHABA Sizden sonra da dolup boşalacak bu sınıflar Duvarlara, sıralara sindi şimdiden Umudunuz, sevinciniz, düşleriniz Mezun olup gidiyorsunuz ya Hep kulaklarımda çınlayacak sesiniz Ben asık yüzlü hocanız Arif Ay Çantası kitap, yüreği şiir dolu Kucaklarcasına hepinizi: MERHABA! Bu hafta kaç kitap okudunuz diyerek Yine her sabah mahcup bakışlarınızdan öpeceğim Hayat ebedî hayata eklenince tamamlanır Bu yüzden dersler de bitmeyecek Son şiirler gibi yarım kalacak Uzun bir nehirdir anılarımız Hep aramızda akacak Sizler gibi bir gün Ben de mezun olacağım Özledikçe her birinizi Yorgun gözlerimle Yıllığınıza bakacağım Arif AY Başkent Ün. Öğretim Görevlisi /ANKARA Öğretmenler Günü ile ilgili şiirler ATATÜRK VE ÖĞRETMENİM Sevgili öğretmenim Heyecanla beklerdik seni her sabah “GÜNAYDIN” derdin, seslerin en güzeliyle, “BUGÜNKÜ KONUMUZ” diye, başlardın söze Kara tahta Önünde akbilgilerle Çırpınırdın, birşeyler öğretmek için bize. “BAYRAK” derdin öğretmenim Heyecandan dalgalanırdı sesin BAYRAK gibi “ATATÜRK” deyince coşardın sen Yatağına sığmayan IRMAK gibi. “ATATÜRK” deyince öğretmenim Nefes almaz seni dinlerdik Anlatırdın hayatını devrimlerini Cepheden-cepheye koşardın sen Daha bir büyürdün gözümüzde Sanki ATATÜRK’Ü yaşardın sen. Ellerinden öperim öğretmenim. En güzel duygularla en güzel bilgilerle Yetiştirdin bizi Şimdi içimizde inanç başımızda BAYRAK Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim ATATÜRK ilkeleri en büyük yasamız bizim ATATÜRK yolundan dönmeyiz biz MEŞ’ALEMİZ ATATÜRK sönmeyiz biz… Özkan GÖNLÜM 24 Kasım Şiirleri BAŞÖĞRETMENİM Atatürk benim, Başöğretmenim. Ne öğrendimse Ondan öğrendim. Yenilikleri Hep o düşünmüş Milleti için, Ağlamış, gülmüş Çocuk kalbimle, İlk onu sevdim. Atatürk benim Başöğretmenim Tarık ORHAN BEN ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM Ben öğretmen olmak istiyorum. Ben şâirimin mısralarında dil, Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül. Âşığımın sazında tel Öpülesi bir el olmak istiyorum: Ben öğretmen olmak istiyorum… Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit, Korkunun mayalandığı yerde yürek olmak istiyorum Ben öğretmen olmak istiyorum… Ben öğretmen olmasam diyorum! O zaman şu körpe fidan Nasıl öğrenecek, çiçek açıp meyve vermeyi? Şu gelinlik kızım, Şu bıyıkları yeni terleyen delikanlım Kimden öğrenecek insan gibi sevilmeyi, sevmeyi; Vatan için, millet için, bayrak için Göz kırpmadan ölmeyi? Sen öğretmen olmalısın kardeşim; Sen namussun, vicdansın, adaletsin… Sen müsbet ilimsin kardeşim Sen irfansın, inançsın geleceğimi aydınlatan… Sen buram buram tüten vatan-sevgisi Sen burcu burcu kokan Türklük duygususun Biz öğretmen olmalıyız kardeşim: Biz görmeyenlere göz, Duymayanlara kulak, Yürüyemeyenlere ayak atmalıyız… Biz şairlerimizin mısralarında dil. Genç kızlarımızın gergeflerinde nakış nakış gül. Âşıklarımızın sazlarında tel. Öpülesi bir el olmalıyız. BİZ ÖĞRETMEN OLMALIYIZ. . Mustafa Nejat SEFERCİOĞLU (Millî Eğitim Dergisi) BEN ÖĞRETMENİM Şanlı bayrağımı görünce Okulumun gönderinde, Daha bir başka çarpar yüreğim. Her sabah açtığım kapının Bilgiye, sevgiye, doğruluğa açıldığını Çok iyi bilirim. Gelecek yetiştiririm, geleceğim için Çünkü; Ben öğretmenim Yeni nesil benim eserim! Murat ŞENGÖNÜL İçören İlköğretim O. Md. V. Savur/MARDİN BEN ÖĞRETMENİM Ben öğretmenim, Sevdalısı bu yurdun. Dolaşırım sınırlarında yurdumun En yüksek burçlarına çıkar, Bayrak olurum. Ben öğretmenim, Bir rüzgâr olur eserim, Erzurum yaylasından. Bütün yaylalarımda dolaşırım. Özgürlük olurum. Ben öğretmenim, Yalnızlık türküleri söylerim, mezralarda… Kemeraltı çarşısındaki insan seline karışır, Karışır yüreğim… Umut olurum. Ben öğretmenim, Göçmen kuşlar gibi dolaşırım yurdumda, Geceyle biter yolculuğum. Aydınlık olur her yan. Işık olurum. Ben öğretmenim, Baharların sevdalısı… Çocuklarımın gözlerinden akıp içeri, Can veririm. Hayat olurum. Ben öğretmenim, Gökyüzü hepimiz için mavi… Bulut olur dolaşırım göklerde. Sonra indiğim yerde, Rahmet olurum. Gönderen : Adem AKYOL BENİ EĞİTİN Eğitin beni, çocukluğumdan başlayarak Alfabemi öğretin bana. Çökmüş, yıkılmış umutlar içinde Gülmeyi, filizlenmeyi öğretin, Eğitin beni. Tutun kolumdan gezdirin toprağımın üstünde, Vatanımın dört bir yanını sevmeyi öğretin Eğitin beni. Çıkarın beni semalara uçmayı öğretin, Atın beni deryalara yüzmeyi öğretin, Eğitin beni. Güneşi gösterin bana yağmurlu günde, Kardeşliği öğretin, Suç aramayın geçmişte, dünde, Geleceği öğretin, Eğitin beni. Tutun elimdeki silâhı savaşmayı öğretin, Millet için milletçe yaşamayı, Korunmayı öğretin, Eğitin beni. İnsanlık içinde başımı dik tutmayı, Milletimle gurur duymayı, Yönetmeyi öğretin, Eğitin beni. Üzmeyin kısa bir ömür için Elime verilen meş’aleyi ufuklara Ahmet VAHAPOĞLU Dumlusu Fatih İlköğretim Okulu Öğretmeni Of / TRABZON BENİ DE GÖTÜR AYDINLIĞINA Öğretmenim İsrafil TURAN’a İçimde ufkuma çizdiğin dağlar, Adına gül gibi uzanıyorum… Her çığlık kahrın önünde ağlar, Seni yüreğimle selâmlıyorum. Nasıl gizler yüreğini bir çocuk, Islak yorganının karanlığına? Sığmaz düşlerime bu koca boşluk, Al beni de götür aydınlığına… Ziller çalsın, yine sen dağları çiz, Sevginin rengine boya suları. Kucaklasın hasretimi bu deniz, Büyüsün ellerinde güneşin yolcuları. Bütün yıldızları sersem geceye, Bütün çocuklara seni anlatsam, Adın sığmaz kurduğum her tümceye, Kıyametler kopar seni unutsam. Nuri PEKÖZ Çavuşlu İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Görele/GİRESUN DİMDİK AYAKTASIN ÖĞRETMENİM Tebeşirle boyanan ellerini öpsem, Sevgi bağından gülleri derip yollarına sersem, Sen yücelerin yücesi, mesleklerin en ulvicesi, Senin için çok şey yapsamda, bir şey yaptım diyemem. Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur, Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur. Yorgun olsan,şakaklarına ak saçlar düşsede, Sen yine mutlu ve umutlusun öğretmenim, Senin umudun parıl parıl parıldayan gözler, Senin umudun gülücükleri eksik olmayan yüzler. Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur, Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur. Sen mimarların dahi mimarı sevgili öğretmenim, Bir harfin için kırk yıl mı ? Kaç yıldır bilmem kölenim, Senede bir gün değil, her gün senin için ölenim, Eller bilmesede kıymetini ben bilenim. Sana kurşun sıksalar da kanın mürekkep olur, Seni namerde muhtaç etselerde azmin yaşam kaynağın olur. Cemil AYDIN Bolu Anadolu Öğretmen Lisesi Müdür Baş Yardımcısı DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. Bütün çiçekleri getirin buraya. Öğrencilerimi getirin buraya, getirin buraya, Kaya diplerinde açmış çiçeklere benzer Bütün köy çocuklarını getirin buraya. Son bir ders vereceğim onlara. Son şarkımı söyleyeceğim, Getirin, getirin… Ve sonra öleceğim. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Kır ve dağ çiçeklerini istiyorum, Kaderleri bana benzeyen, Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları, Geniş ovalarda kaybolur kokuları… Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri, Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin, görün beni, Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini, Bacımın suladığı fesleğenleri, Köy çiçeklerinin hepsini, hepsini, Avluların pembe entarili hatmisini, Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın, Aman Isparta güllerini de unutmayın, Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum. Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım, Ben bir bahçe suluyorum gönlümde, Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden Ne güller fışkırır çilelerimden, Kandır, hayattır, emektir benim güllerim, Korkmadım, korkmuyorum ölümden, Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum, Baharda Polatlı kırlarında açan, Güz geldi mi Kop dağına göçen, Yürükler yaylasında, Toroslarda eğleşen, Muş ovasından, ağrı eteğinden, Gücenmesin, bütün yurt bahçelerinden Çiçek getirin, örtün beni, Eğin türkülerinin içine gömün beni. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. En güzellerini saymadım çiçeklerin, Çocukları, öğrencilerimi istiyorum, Yalnız ve çileli hayatımın çiçeklerini, Köy okullarında açan gizli ve sessiz, O bakımsız ama kokusu eşşiz çiçek, Kimse bilmeyecek seni, seni kimse bilmeyecek Seni, beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. Ben mezarsız yaşamayı diliyorum, Ölmemek istiyorum, yaşamak istiyorum, Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın, Tarümar olmasın istiyorum, perişan olmasın, Beni bilse bilse çiçekler bilir dostlarım, Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim, Çiçeklerde açar benim gizli arzularım. Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum. Okulun duvarı çöktü, altında kaldım, Ama ben dünya üstündeyim, toprakta, Yaz kış bir şey söyleyen sonsuz toprakta, LÇile çektim, yalnız kaldım, ama yaşadım, Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir. Şimdi sustum, örtün beni, yatırın buraya. Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya. Ceyhun Atıf KANSU DÜNYANIN EN DEĞERLİ ÖĞRETMENİNE Beni, senin kadar bilmiyorum Beni bana anlatsana öğretmenim, Güzel günler var mı, yaşanacak mı bilmiyorum Bana yaşamayı öğretsene öğretmenim. Madalyonun diğer yüzünün nasıl olduğunu bilmiyorum Bana diğer yüzünü göstersene öğretmenim. Hayatın bu kadar acımasız olduğunu bilmiyorum Bana hayatı öğretsene öğretmenim. Martıların dilini bilmiyorum Bana martıların dilini öğretsene öğretmenim. Kanatlarım var ama uçmayı bilmiyorum Masmavi, sevgi dolu gökyüzüne uçmayı öğretsene öğretmenim. Hatice KAYGISIZ Torbalı Y.D.A.L. Haz/B İZMİR ELLERİNDE ÖPERİM ÖĞRETMENİM -I- Ellerinden öperim öğretmenim Binlerce öğrencinden biriyim ben Anne oldun baba oldun bana Okudum yazdım çok şey öğrendim Borcumu ödeyemem sana. Ellerinden öperim öğretmenim Tebeşir tutan, kalem tutan ellerinden Ellerin öyle güzel ellerin, öyle sıcak Ya gözlerin öğretmenim ışıl-ışıl Sevgi dağıtırdın kucak-kucak. Ellerinden öperim öğretmenim Benim için en büyük gurursun sen Bir söz duysam iyiye güzele dair Kalbimde vurursun sen. -II- Ellerinden öperim öğretmenim “Daha dün annemizin kollarında yaşarken Çiçekli bahçemizin yollarında koşarken…” Sen BAYRAK önünde topladın dizi-dizi ATATÜRK yolunda yetiştirdin bizi. Ellerinden öperim öğretmenim Boşa gitmedi emeğin Kimimiz doktor olduk savaştık hastalıkla Asker oldu kimimiz canı Vatana feda Kimimiz mühendis oldu yol yaptı baraj yaptı İşçi olduk memur olduk emek verdik topluma Öğretmen oldu kimimiz karanlığı aydınlattı. Ellerinden Öperim Öğretmenim Huzurlu ol düşünme bizi ATATÜRK yolunda dimdik ayaktayız Sesimiz daha gür yolumuz daha aydınlık Özgür esen rüzgarda dalgalanan al Bayraktayız. Sevgili öğretmenim Senin için yazdım bu şiiri Binlerce öğrencinden biri benim Mübarek ellerinden öperim. Özkan GÖNLÜM GECELERİN IŞIKLARI Siz olmayan güller yetiştiren, Tomurcuklara gülümseyen sevimli yüzler; Tüm içtenliğimizle geldik size, Işık saçın, renk verin, Solgun yüzlerimize… Öğretin tarihi, ecdadı, zaferleri Üç kıtada at oynayan bahadırları… Uzaya, ay ve yıldızlara ulaşmak için, Bilgi merdivenleri hazırlayın, Çiçeklerle süslenen basamaklardan, Ulaşalım gökyüzüne. Yine geldik yeni ümitlerle; Güvenle, öğrenme arzusuyla. Biliyoruz, yükselirsek vatan da yükselir, Göklere erer başımız. Biliyoruz; tarihin, Atatürk’ün yolu sizden geçer. Bahçenize geldik, solmayan gülleriz biz… Gülümseyin yeşerelim, Konuşun tomurcuklar açalım, Rengarenk olsun bozkırlar, Kıraç topraklar… Sizler gecelerin ışıkları, Dikenli yolların yılmayan yolcuları. Köy, şehir demeden koştunuz, Serin pınarlarla, yayla rüzgarlarıyla geldiniz. Doldunuz, heyecan dolu yüreklerimize Yol gösterdiniz ışık saçtınız Aydınlandı gönüllerimiz, Aydınlandı yolumuz. Gücümüz bilginizle artmakta, Duygularımız şefkatinizle… Yeşermekte kıraç toprağımız, Alınlarımızda yükselecek gururla, Ayyıldızlı bayrağımız… Süleyman ÖZBEK KÖY ÖĞRETMENİ Ben bir köy öğretmeniyim, Anlımda ışık, Gözlerimde nur… Alıp götürmeyin beni şehirleri Götürmeyin ne olur. Bir köy öğretmeniyim, Katıksız duygular içinde yaşarım. Çıplak ayaklar basar yüreğime, Onları tutar, okşarım. Bir köy öğretmeniyim, Çaresizlik ekmeğim, keder gözyaşım, Umut ve sevgiyim çarpan kalplerde, Dağlardan daha çok yücedir başım. Ben bir köy öğretmeniyim, Evlerde motif, dillerde destan Gölgesi düşer ay-yıldızın üstümüze, Ve gönüllerde büyür vatan… Göktürk Mehmet UYTUN ÖĞRENCİLERİME Ne servet isteriz, ne mevki, ne şan Bize kuvvet verir, ağaran her tan Tesellimiz olur, taze bir fidan. Dugular yürekte nakış, nakıştır. Sizin varlığınız bize alkıştır… Bazen gaz lambası, bazen loş ışık, Gözümüz ezelden buna alışık Bozkırlar üstünde açan sarmaşık. Duygu pınarıyla ruha akıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır. Hep aynı sedalar kulağımızda, Bilgi demetleri kucağımızda… Al al gelincikler sancağımızda, Bu nurlu yollardan göğe çıkıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır. Yılları bıraktık, çok gerilerde, Gençlik rüzgarları kalmadı sende İlim yağmuruyla pek çok siperde, Emelimiz şimşek, şimşek çakıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır. Siz solmayan güller, yeşeren dallar, Ay yıldız üstüne işlenen allar. Seneler geçse de ayrılmaz yollar, Tükenmez hazine, sıcak bakıştır, Sizin varlığınız bize alkıştır… Süleyman ÖZBEK ÖĞRETMEN A’dan başlar aydınlık, Bir taş koyar bütün yapılarda temele öğretmen. Soluğudur düşüncenin buğdaydan yalaza dek Yeryüzünde ne varsa ondan gelmedir, Yeryüzü ile el ele öğretmen Göz gözdür o, uzakları görürüz Ağızdır o, türkü söyleriz haykırırız günlerden. Ulaşırız erdem üstüne, gelecekler üstüne biz hep Çizer büyük değirmisini Uç olur da gergele öğretmen. Hey hey, burası bir dağ köyü, kurda kuşa Bırakılmış göğün kıyısına bırakılmış 83 toprak ev, 83 acı duman, Çoluğuyla, çocuğuyla 415 karanlık Kurtulacağız, el ayak kurtulacağız, Bir okul yapıla, bir gele öğretmen. Bir ışık, bir ışık daha, Gecelerin içindeki ejderlerle dövüşür Nice istemeseler de, nice önleseler de, Uyandırır toplumunu İyiye, doğruya, güzele öğretmen. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA ÖĞRETMEN OLMAK İSTİYORUM Ben, öğretmen olmak istiyorum, Ben, şairimin mısralarında dil Genç kızımın gergefinde nakış nakış gül, Aşığımın sazında tel Öpülesi bir el olmak istiyorum. Ben, öğretmen olmak istiyorum… Ben çaresizliğin filizlendiği yerde ümit, Korkunun mayalandığı yerde yürek, Güçsüzlüğün güçlendiği yerde bilek olmak istiyorum. Ben öğretmen olmak istiyorum… Şu öksüz yavruya sımsıcak kucak, Şu yetim çocuğa yanan bir ocak, Çorak topraklara yağan yağmur, Azgın sulara, bend, Mehmed’imin elinde çağlar açan kılıç, Ben ana, ben baba, ben Fatih, ben İbni Sina, Ben Mimar Sinan olmak istiyorum. Ben öğretmen olmasam diyorum, Kim ekecek tohumları toprağa. Ben ressamımın elinde fırça, tualinde renk Bestekarımın en içli şarkısında nağme, Hattatımın, nakkaşımın elinde kalem; Ben Hoca Ali Rıza, Ben Itri, Leyla Hanım, Ben öğretmen olmak istiyorum. Ben zehirli mantarların, Deve dikenlerinin, Ayrık otlarının boy attığı verimsiz bir toprak değil, Ben, Kırlarda elvan elvan çiçeklerin açtığı, Dağlarında hür kuşların uçtuğu, Pınarlarından susayanın içtiği, Yollarından yiğitlerin geçtiği Çiftçisinin başak, başak kardeşliği biçtiği Bir vatan olmak istiyorum; Ben, öğretmen olmak istiyorum. Ben Hakk’a yönelen alınlarda nur, Vatan topraklarını çevreleyen sur, Mehmetçiğin göğsünde “iman” Gençliğimin damarlarında “asil kan” Bu zulme eğilmeyen baş, Ben vatan için ağlayan gözlerde yaş, Barışta güvercin, savaşta kartal olmak istiyorum; Ben, öğretmen olmak istiyorum. Nejat SEFERCİOĞLU ÖĞRETMENİN ÖYKÜSÜ Ben, köy öğretmeniyim, Dağ başında bulutların altında. Toprak kokar ellerim, Pantolonumda çamur lekesi var. Pis değil ki, vatan toprağı kokar, Kars’tan Edirne’ye kadar. Geceleri mum yakarım odamda, Yarın dokuz Ekim, Köyde bayram var. On beş kız, yirmi erkek kaydettim. Tüm anadolu’ya selamları var. Henüz kara tahtam yok, İlk harfleri tanelerle yazdırttım. Aydınlık A’dan başlayacak O. Köksal MEMİŞ ÖĞRETMENİM Ben bir gülüm, sen bahçıvan Çok açarsam eser senin Mis kokarsam hüner senin Ama bir de solarsam Günah senin, günah senin Öğretmenim. Ben tohumum, çiftçi sensin Çok sularsan, ürün senin Bol olursam, verim senin Ama bir de çürütürsen Hata senin, hata senin Öğretmenim. Ben elmasım, sarraf sensin Pırlanta isem, emek senin Parlıyorsam, yaldız senin Ama bir de parçalarsan Kırık senin, kırık senin Öğretmenim. Ben boş defter, kalem sensin Doğru yazsan, yarın senin Güzel yazsan, ikbal senin Ama bir de karalarsan, Vicdan senin, vicdan senin Öğretmenim. Ben öğrenci, sen öğretmen Başarırsam hüner senin, Kazanırsam zafer senin, Ama bir de kaybedersem, Yok diyecek başka sözüm, Yorum senin, yorum senin Öğretmenim. Hatice Kültür Torun ÖĞRETMENİM Köyde, kentte, bucakta Uygarlık yolunda İyilik, güzellik için YARIŞTASIN Adın dillerde, sevgin gönüllerde Elinde hiç sönmeyen bir mum Zifirî karanlıklarla SAVAŞTASIN Vatan denen yuvada Atatürk’ün yolunda Birlik, beraberlik için BAŞTASIN Tohumlar ekersin insanlık bahçesine; Fidan olur, ağaç olur, Meyve verir KIVANÇTASIN Anadolu’nun uzak yerlerinde, Güçlükler içinde, Çok şeyler beklemeden UĞRAŞTASIN F. Ceren DAYANGAÇ Bozüyük Anadolu Öğretmen Lisesi Öğrencisi BİLECİK ÖĞRETMENİM Bir uzun geçmişte hatırlıyorum seni Korkulu çocuk yüreğimde acılar vardı Dost muyduk düşman mıydık bilemiyordum. İlk resmî ayrılışımdı anamdan, gülemiyordum. Galiba bir yayla dönüşü bir ılıkça gün Karga seslerinin rüzgârlara karıştığı bir son yazdı İlk göz göze gelişimizde sessizce ağlayıverdim Zira bana da herkese baktığınca bakıyordun Kayıtsız bakışlarınla yüreğimi yakıyordun. Bir solgun alev sıcaklığı ile içimi yakmıştın Galiba benim dünyamda ilk kravatı da sen takmıştın. Tebeşiri senin elinde görmüştüm öğretmenim Kara tahta önünde duruyor, kendini yoruyordun Bir seyirlik adamdın gözümde. Öğrenmeyi değil oynamayı bilirdim. Hilmi EREN Emekli Okutman / ANKARA ÖĞRETMENİM Öğretmenimin sözleri Bu sabah güzel mi güzel Göz bebeklerindeki yankılar Buram buram dostça Tüm insanlara El ediyor Merhaba…. Öğretmenimin gözleri Alev alev, pırıl pırıl Türkiye okunuyor öğretmenimin gözlerinden Ilgıt ılgıt akça Konuşuyor Öğretmenim Dağlarca…. Öğretmenimin elleri Öpülesi, öpülecek ellerdir Özgürlük türküsünü söylüyor Burcu burcu pakça Kara tahtanın Başında İNSANCA…. Abdülkadir GÜLER Emekli İlçe Millî Eğitim Md. / AYDIN ÖĞRETMENİM Ben, Seni ilk defa Okul duvarının dışından Okula gitmezken tanıdım. Kirli suratım, karışmış saçlarım Çapaklanmış gözlerimle Hep sana bakardım… Anasızlığımın özlemini Senin çocuklarla ilgilenmenle Kapardım… Okula başladığımda, Cızlavat lâstik ayakkabılarımın içinde Donarcasına ıslanmış ayaklarımı, Sıcacık bakışlarınla kurutur Bana bir kerecik dokunman için Her türlü yaramazlığı yapardım… Ben, Sevdalarımın en büyüğünü Sana bakarak yaşadım… Sevgili öğretmenim. Ragıp SARI Atatürk İlköğretim Okulu Öğretmeni BALIKESİR ÖĞRETMENİM Öğretmenim, Canım benim! Seni ben pek Çok severim. Sen bir ana, Sen bir baba, Her şey oldun Artık bana Gözüm sende, Gönlüm sende. Okut, eğit Beni sen de Okut, öğret Ve nihayet Yurda yarar Bir insan et! Rakım ÇALAPALA ÖĞRETMENİM Güler yüzlü öğretmenim, Bir tanesin, canım benim. Masallarla bilmeceler, Anlatırsın neler neler… Kalemimi tutamazken Kitabımı açamazken Bir de baktım yazıyorum, Sular gibi okuyorum. Çalışıp iyi olmayı, Koşup el ele vermeyi, Bu güzel yurdu sevmeyi Sen öğrettin öğretmenim. Bizde pek çok emeğin var, İçimizde çok yerin var Yetiştirdin hepimizi, Ver öpelim elinizi Süleyman KARAGÖZ ÖĞRETMENİME Bilgi demetleri sun, yine bana, Yine yalçın dağlar ötesinden gel… Işık saç, erdem ver, sisli dünyama, Yine altın çağlar ötesinden gel… Aydınlığa giden sonsuz yollardan, Tomurcuklar açan yeşil dallardan, Bahçedeki taze, solmaz güllerden, Baharlarla bağlar ötesinden gel… Fecri müjdeleyen yıldızdan, aydan, Uzat maviliği şeffaf saraydan Buketler dererek bize uzaydan, Göklerden al tuğlar ötesinden gel. Milletime doğan şafaklarla şen, Şehitler yatağı topraklarla sen, Irkıma şen veren bayraklarla sen Tarihler, otağlar ötesinden gel…. Süleyman ÖZBEK ÖĞRETMENİN VEDASI Gidiyorum… Bir yanımda emeklerim, Bir yanımda Uçsuz bucaksız hayallerim. Sizlerde yaşayacak onlar şimdi. Bir damla gözyaşına kıyamadığım, İçimin derdi, saçımın akı çocuklar… Yavrularım…Evlâtlarım, Kınalı kuzularım, Avucu reyhan kokulu küçük dağlarım. Kiminiz büyüdü, heybetiyle Nam saldı, kâh korku yedi âleme, Hatta bana bile!… Kiminiz kurudu, kara saban arkasında Ufalandı eller, parçalandı yürekleriniz Toprakla beraber…Sevgisiz… Kiminiz, daha çiçek açmadan meyve verdiniz… Bu ihtiyarın derdi nedir bilir misiniz? Dört adam, Çıkacak mı benim dört kolluyu taşıyan?… Ve olacak mı acep öbür tarafta Yepyeni bir kara tahtam… Benimle zamanı gelince oynadın da hazla Alışamadığım dört duvar arasında ne işin vardı! Hep benden önce oradaydın ne yazın ne kışın vardı… İlk harfler, heceler, sözcükler derken Ve o mabede seninle gelip giderken Tutuştu ellerimiz birleşti gözlerimiz. Karga seslerinin rüzgârlara karıştığı bir son yazdı Son göz göze gelişimizde… Buruk tebessümlerinle beni ağlatmıştın ÖĞRETMENİM,CANIM…. Fatma AYDEMİR Asarcık Emirmusa Karaköseoğlu İlköğretim Okulu Öğretmeni / SAMSUN SANATKAR Al, işte boyalarım Bir resim yap bana, Kâğıdı kocaman olsun… Bir manzara çiz Anadolu’dan Şöyle güzel bir manzara Seyrine doyum olmasın… Dünyamı karartan Kara bulutları çizme sakın! Önce, güneşi yap En üst köşeye; Aydınlatıcı olsun, Sıcaklık versin gönüllere… Ön plânda Bir çoban görünsün; Yaslamış sırtını Ulu bir çınar ağacına. Kavalını da ver eline Yanık yanık çalsın Bizim türkülerden… Çıngıraklı Kınalı koyunları, Kuzuları da yap tabi. Gönüllerde sevgiyi yeşerten Çimenleri de boya. Sümbülleri, nergisleri de çiz Körpe çocuklar misali… Bir dere aksın yan taraftan Beyaz köpüklü, Suları serinletici olsun Yeşertsin tohumları… Sonra; Uzaklarda görünen Bir köy olsun, Bizim köyümüz. Evleri görünsün; kerpiçten. Okulunu da çiz; Bacası ak tüten… Ve, Bir yol çiz Arkadaki dağların ta yücesine Aydınlık olsun… Eline sağlık öğretmenim, Ne kadar da güzel oldu!.. Olmasaydı bu çizgiler, Boş kâğıt neye yarardı!.. Ya ben; Ya bendeki çizgilerin öğretmenim; Bilginin, Gerçeğin, Sevginin Solmayacak çizgileri. Ya onlar olmasaydı, Ben; manzarasız Boş resim kâğıdı gibi Bir hiç olurdum… Devam et öğretmenim: Tükenmesin hiç kalemin, Tükenmesin nefesin. Gönlümün ta derinliklerinde Yücelerden yücesin… Bir kâğıda, Bir kendime bakıyorum. Başkalarını bilmem ama, Dünyanın en büyük sanatkârı İnan sensin… Hüseyin KULAKSIZ Sağlık İlköğretim Okulu Matematik Öğretmeni – AKSARAY SENİNLE HER MEVSİM BAHAR ÖĞRETMENİM Bir gün dersem ki, ben öğretmenim Kalemimin mürekkebi alın terindir. Vedalaşıp gidersem öğretmenim Unutmayı unuturum da, unutmadığım Kalbimdeki en güzel yerindir. Bir gün adımı soranda çocuklarım Kendimden önce senin adını söylerim Solmadan açabiliyorsa köpre tomurcuk, Uğrunda harcanır boncuk boncuk, Yine de bitmez öğretmenim var derim Güllerin güzelliğini göstermeden önce Gülşenin vurulduğu tebessümünü anlatırım Her zil çalışında önce sen gelirsin aklıma Senden incecik bir ışık gelir şiir şiir Ben susarım, yine sen konuşursun gönlünce. Bir gün dersem ki ben öğretmenim Sen güneş kadar uzakta bile olsan Her bakışımda gülümseyişini görürüm Işıksız açmazmış çiçek, gelmezmiş bahar İnan seninle her mevsim bahar öğretmenim. Yılmaz İMANLIK Salıpazarı Muslubey İlköğretim Okulu Öğretmeni SAMSUN SEVGİLİ ÖĞRETMENİM Sevgisinin sonu yok, Kalbinin şefkati çok, Gönlü büyük, gözü tok, Sevgili öğretmenim. Bilgisi ışık saçar, Sözleri gönül açar, Ruhum sevinçen uçar, Sevgili öğretmenim. Bekliyoruz yolunu, Sardık sağla solunu, Uzat bize kolunu Sevgili öğretmenim. Toplandık dizi, dizi, Sev, okşa hepimizi, Sensin okutan bizi, Sevgili öğretmenim. Doğru yol gösterirsin, Okutur, eğitirsin, Bize bilgi verirsin, Sevgili öğretmenim. Seni candan severiz, Saygı duyar överiz, Ellerinden öperiz, Sevgili öğretmenim!.. Ali Osman ATAK