Geçtiğimiz günlerde ABD'de yapılan meclisteki oylama bütün dünya kamouyunda büyük ses getirdi. Özellikle de bizim açımızdan pekte hoş olmayan bu karar bence objektif olarak verilmemiştir. ABD bizim tarihimizle ilgili ne biliyor ABD kim ki de bizi yapmadığımız bir davranışla ilgili hakkımızda karar veriyor. Bu olay aynı " Doğmamış çocuğa don biçmek " gibi bir şey oluyor.
Osmanlı Devleti yüz yıllar boyunca bünyesinde çeşitli milletleri barındırdırmış, onları tek bir çatı altında toplamayı başarmıştır. Bunu diğer milletlere olan hoş görüsü ile başarmıştır. Şimdi de bazı kesimler çıkmış Osmanlı; Ermenilerileri Yaktı...
Nereden biliyorsun ? Elinde bir kanıtın varmı ? Diye sorarlar adama açın bakın tarihimizi okuyun gidin bir komisyon kurun olayları subjektif olarak değil de birde objektif olarak inceleyin...Sizde biliyorsunuz ki Türklerin böyle bir şey yapmayacağını. Amacınız Türklerin adını karalamak onların üzerinde büyük bir leke bırakmak. Hani derlerya " Çamur at yapışmassa izi kalsın " diye işte bunların
yaptıklarıda bu...
Teşkilât-ı Mahsusa'nın kayıtlarının imha edilmiş ve İttihat ve Terakki Cemiyeti kayıtlarının kaybedilmiş olması, bunların işe bulaşmış olduklarını kanıtlamayı güçleştirmektedir.
* Teşkilât-ı Mahsusa ve İttihat ve Terakki arşivlerinin Ekim-Kasım 1918'de, yani Osmanlı Devleti'nin savaşta yenildiği ve Talât Paşa hükûmetinin düştüğü günlerde, yakılarak imha edildiği aktarılmaktadır.
* Şevket Süreyya Aydemir, Talât Paşa'nın 7 Kasım 1918'de yurt dışına kaçmadan önce Arnavutköy'de bulunan bir dostunun yalısına bavullar dolusu evrak götürdüğünü ve bu evrakların yalının alt katındaki ocakta yakıldığı nakledildiği aktarmıştır.
* Teşkilât-ı Mahsusa şefi Hüsamettin Ertürk'e göre, 14 Ekim 1918'de kurulan Ahmet İzzet Paşa hükûmeti, Teşkilât-ı Mahsusa Müdürlüğü'ne çalışmaların derhal durdurulması ve arşivlerin yokedilmesi emrini vermiştir.
* Mithat Şükrü (Bleda) ve Ziya Gökalp'a göre, önemli evraklar Dr. Nazım Bey tarafından alınıp götürülmüştür.
* Ankara İstiklal Mahkemesinde İzmir Suikastı sanıklarından Kör Ali İhsan Bey elindeki (Kırım ile ilgili) bütün belgeleri yaktığını söylemiştir.
Bu Kaynaklarımız imha edilmiş olmasaydı günümüzde belki böyle birşey idda edemeyeceklerdi elimizdeki en belirgin somut kanıtları bile yakmaya cürret gösteren İttihat ve Terakki'nin neye ve neye göre hizmet ettiğini anlamak zor.
