Abbasiler Dönemi
Milâdi takvime göre 750 yılından 1258 yılına kadar geçen süre içinde İslam devletinin başında bulunan hanedandır. Son Emevî Halifesi 2. Mervan’ın öldürülmesinden sonra Abbasiler yönetimi ele geçirmiş ve Ebu’l-Abbas Abdullah halife olmuştur.
Emevilerin hâkimiyeti sırasında İslam devletinin sınırları çok genişlemiş durumdaydı. Ancak Emevi halifelerince hükümet işlerinde daha çok Müslüman Araplara öncelik tanınıyor, diğer ırklardan onlara imkân tanınmıyordu. Bu durum umumi bir hoşnutsuzluk doğurmuş. Abbasiler bir ihtilal hazırlığına girerek, bilhassa Ebu Müslim isimli başarılı bir kumandanın başarılı hareketleri sayesinde Merv ve Niş abur şehirlerini ele geçirmiş, daha sonra da Kufe’ye girmeyi başarmışlardır. Abbasiler, Kufe’de idareyi ele geçirince Emevi sülalesini tamamen ortadan kaldırmaya çalışmış, bu uğurda pek çok kan dökmüşlerdir.
İkinci Abbasi Halifesi Mansur Bağdat şehrini kurmuş, kendi sülalesine halifelik yollarını açan Ebu Müslim’i ününden çekindiği için ortadan kaldırmış, çıkan bir takım ayaklanmaları bastırarak idaresini kuvvetlendirmiştir.
Daha sonra halife olan Harun Reşid ve oğulları zamanında da Abbasiler en parlak devirlerini yaşamışlardır. Bağdat dünyanın en önemli ilim ve sanat merkezlerinden biri haline gelmiştir.
Bu arada çeşitli fetihlere girişilmiş. Doğu Roma İmparatorluğu’na seferler düzenlenmiştir. Güneydoğu Anadolu baştanbaşa ele geçirilmiştir.
Abbasilerin 500 yılı aşkın devam eden hâkimiyetleri nihayet Cengiz Han’ın torunlarından Hülagu, Han’ın 1258 yılında Bağdat’a girmesiyle son bulmuştur. Hülagu, Bağdat’ta akıl almaz vahşet örnekleri göstermiş, Son Abbasi Halifesi Mu’tasım’ı vahşice öldürüp, şehri harap etmiştir. Hülagu Han’ın vahşetinden kurtulan Mu’tasım’ın amcası Ahmet Mısır’a kaçmış ve orada Mustansır adını alarak halife olmuştur. Abbasilerin Mısır Kolu 1261 yılından 1517 yılına kadar devam etmiştir. Burada hüküm süren halifeler daha çok pasif görevleri yerine getirmiş, hükümet işlerinde tam yetkili olmamışlardır.