Demirtaş: Parti olarak, bütün tabanımızla Öcalan'ın arkasındayız
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Batman İl Başkanlığı'nın 2. Olağan Kongresi'ne BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Milletvekili Ayla Akat, Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, Batman Belediye Başkanvekili Serhat Temel, ilçe belediye başkanları, şube başkanları ile partili üyeler katıldı.
Burada konuşan Selahattin Demirtaş, BDP'nin 5 yıldızlı otellerde kurulmuş bir parti olmadığını belirterek, "Öyle olsaydı bu güne kadar bin defa bitmiş olurdu. Bu operasyonları yapanlar bunu anlayacak kapasiteye sahip olmadıkları için KCK Operasyonlarıyla bu partinin biteceğini sandılar. BDP halkın desteğiyle kurulmuş bir halk hareketidir.” ifadelerini kulandı.
Son 100 yıldır hiç olağan bir dönem yaşamadığını ifade eden Demirtaş, "Kürt halkı 100 yıldır tek bir gün bile olağan sıradan bir gün yaşamadı. Bu bizim tercihimiz değildir. Bizi köleleştiren yeryüzünden silmek isteyen devletlerin dayattığı bir politikaydı. 1920’li yıllardan bu yana bu kadar trajedi yaşamış bir halk artık 2000’li yıllarda özgürlüğünü kendi vatanında onurlu bir halk olarak yaşamayı hak ediyor. Bundan 30 yıl önce bir başçavuş bölgenin devlet başkanı gibiydi. Bir başçavuş bir ili, ilçeyi tek başına yönetebiliyordu. Özellikle bu bölgede başçavuş demek oranın kralı demekti. Başçavuşun Kürdistan halkına kan kusturduğu günlerden, Kürdistan halkının Genel Kurmay Başkanını takmadığı günlere geldi." dedi.
"BU KADAR İNSAN TUTUKLUYKEN YENİ BİR SÜREÇTEN KİM NEDEN SÖZ EDEBİLİR?"
Yeni süreç hakkında değerlendirmelerde bulunan Demirtaş konuşmasında şunları dile getirdi:
"Şimdi yeni bir süreçten söz ediliyor. Yeni bir süreç başlatalım. Yani bir diyalog süreciyle sorunu çözelim deniliyor. Ankara'da bunu söyleyenler var. Ama biz daha bunun Batman sokaklarına yansıdığını görmedik. Yeni bir süreç başlattık diyenlerin yapması gereken ilk şey, bu halk ve bu parti üzerindeki bu hukuk dışı faşizan bakılara son vermektir. Bu kadar insan tutuklu iken daha da tutuklanmaya devam ederken yeni bir süreçten kim neden söz edebilir? Biz İmralı'da Öcalan'ın başlattığı bu süreci can-ı gönülden destekliyoruz. Parti olarak bütün halkımızla tabanımızla birlikte Öcalan'ın arkasındayız. Güvenimiz tamdır. Şu tartışmalara dikkat edin. Deniliyor ki BDP başka düşünüyor, Öcalan başka düşünüyor, Kandil, Avrupa başka düşünüyor. Şimdi bunu söyleyenler bu partiyi bu halkı hiç tanımayanlardır. Zerre kadar bu halkın bu hareketin ruh dünyasını duygularını anlamayanlardır. Burada Açık ve net ifade ediyorum. Biz parti olarak bütün gücümüzle Öcalan'ın arkasındayız. Onun yürüteceği sürecin arkasındayız."
"GÖZLERİMİZLE DEĞİŞİKLİKLERİ GÖRMEK İSTİYORUZ"
Halkın artık pratik politik değişiklikleri görmek istediğini söyleyen Demiştaş, "Biz bunu artık gözlerimizle görmek istiyoruz. Kulaklarımızla duymak yetmez gözlerimizle değişiklikleri görmek istiyoruz. Bunun içinde fazla zamanımız yok. Bu işi zamana yaymak tehlikelidir. Bu işi zamana yaymak tehlikelere, provakasyonlara davetiye çıkarmaktır. O nedenle İmralı'ya giden ilk siyasi heyetimizin ardından ikinci siyasi heyetin ve sonrasında da düzenli görüşmelerin artık başlaması gerekir. Bu konuda ki kafa karıştırmaya dönük her türlü açıklamaya karşı halkımızın da dikkatli olması lazım." diye konuştu.
"BU KRİZ VE TARTIŞMALARIN HİÇBİRİ BİZDEN KAYNAKLI DEĞİL"
Partilerinin bütün görüşleri derleyip topladığını, yeniden İmralı'ya giderek Öcalan'la tartışmaya yürütmeye hazır olduğunu söyleyen Demirtaş, "Söz konusu olan tıkanıklık bizden kaynaklı bir tıkanıklık değil. İlk heyetin gidişinden bu yana görüyorsunuz şu gidecek bu gidecek tartışması yapılıyor. Şu gün gidilecek bu gün gidilecek krizleri yaratılıyor. Bu kriz ve tartışmaların hiç biri bizden kaynaklı değil. Burada çok açık bir şekilde ifade edeyim. Krizin birinci nedeni Paris’te katledilen üç Kürt kadın siyasetçisin faillerinin henüz ortaya çıkmamış olmasıdır. Arkasında ki güçlerin henüz aydınlatılmamış olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleri ve hükümetinin Bu konuda ki tavrının henüz netleşmemiş olmasıdır. Paris cinayetleri şu anda İmralı sürecinin yavaşlamasının bir nedenidir. Biz daha müzakerenin başlangıç aşamasındayız. Müzakere sağlıklı bir şekilde başlasın diye uğraşıyoruz. Orta da bir masa var bu masanın iki tarafımda şu anda başbakan oturuyor. Burda bir problem var. Orda bir müzakere masasından söz edilemez Şu anda başbakan tek başına müzakere yürütüyor. Adaya avukatlar, siyasetçiler gidemiyor.Öcalan kendi düşüncelerini dışarıya yansıtamıyor. Sadece AK Parti konuşuyor. Tek taraflı bir müzakere olu mu? Kiminle müzakere yapıyorsunuz?"
