BDP'li 98 belediye başkanı beraat etti

2009 yılında terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın cezaevi şartlarının iyileştirilmesi için açıklama yapan 98 belediye başkanı Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 'Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ suçundan beraat etti.

Diyarbakır'da 2009 yılında kapatılan DTP’den belediye başkanıyken yaptıkları ortak açıklama nedeniyle 98 belediye başkanı ve 8 il genel meclisi başkanı hakkında, 'Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' ve 'Terör örgütü propagandası' yapmak iddialarıyla 20'şer yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. Aralarında Batman, Siirt, Van ve Diyarbakır’ın Kayapınar, Sur, Bağlar ve Yenişehir İlçe Belediye başkanları ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'inde yer aldığı 106 sanık hakkında açılan davanın 13’ncü duruşmasına 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya Bekir Kaya, İhsan Güler ve Mustafa Uyguner ile tutuksuz sanıklar Selim Sadak, Mehmet Salih Aktan, Sinan Uysal, Semra Azizoğlu ve Gülbeyaz Güneş ile avukatları katıldı. Resmi Gazete'de anadilde savunma hakkının yayınlandığını belirten sanıklar, anadilde savunma yapmak istediklerini ifade etti. Mahkeme, sanıkların talebini kabul etti. Bunun üzerine Necati Güvenç, tercüman olarak atandı.

Tercüman aracılığıyla savunma yapan Siirt Bağımsız Belediye Başkanı Selim Sadak, basın açıklamasında bulunmadığını, defalarca yargılandığını dile getirdi. Kürtçe savunma yaptığından ötürü ilk defa kendisini bu kadar çok mutlu hissettiğini kaydeden Sadak, "Kendimizi kendi anadilimizle ifade edebiliyoruz. Türk halkına hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

BUGÜN BAŞBAKAN’IN YAPMAK İSTEDİĞİ ŞEY 2009 YILINDA SUÇ SAYILMIŞTIR

Anadilde savunma hakkı kararının bugün Resmi Gazete'de yayınlandığını hatırlatan avukat Fethi Gümüş, anadilde savunma hakkının tanınmasından ötürü insanların yüzünün bugün bir başka güldüğünü dile getirdi. 'Tavan başımıza çökmedi, dünya da başımıza yıkılmadı' diyen avukat Gümüş, "Kürt sorunun çözümünü isteyen her realite bunu görmek zorundadır. İmralı'da uygulanan sisteme bir an önce son verilmelidir. İmralı çözüm kapısı olarak değerlendirilmelidir. Bugün İmralı’da görüşmeler yapılmaktadır. Muhalefet partileri de görüşme yapmaktadır. Dün Başbakan’ın görüşmelerin devam edeceğine dair açıklaması vardı. Bugün Başbakan’ın yapmak istediği şey 2009 yılında suç sayılmıştır. Bugün bu davanın sonuca bağlanmasını talep ediyorum." şeklinde konuştu.

Daha sonra esas hakkındaki mütalaasını sunan Cumhuriyet Savcısı, sanıklar hakkında açılan 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçunun kovuşturmasının ertelenmesini talep etti.
Savcı, "Sanıkların terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediklerine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatlerine karar verilmesi talep olunur" diye konuştu. Sanıklar her iki suçlamadan da beraatlerini istedi. Mahkeme, yüklenen fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle tüm sanıkların CMK 322/2-E maddesi uyarınca delil yetersizliğinden ayrı ayrı beraatlerine karar verdi.