Adana’da çekimleri süren Dila Hanım, kendi adaletini kendi sağlayan, sözü kanun yerine geçen ağaların ve beylerin hüküm sürdüğü düzene tek başına karşı koymaya çalışan, ölen eşinin ardından adalet arayan genç, şehirli Dila’nın (Hatice Şendil), ve imkansız aşkı Rıza Bey’in (Erkan Petekkaya) hikayesini anlatıyor.
Sarıgöl’de yaşayan iki büyük aile Barazoğulları ve Selamoğulları’nın kaderi Barazoğlu İhsan ve karısı Dila’nın kasabaya yerleşmesiyle yeniden yazılacaktır. İhsan Barazoğlu ve Dila’nın mutlu evlilikleri talihsiz bir olayla gölgelenir.
Barazoğullarının reisi Seyit Bey (Engin Şenkan), arsasını Selamoğlu ailesinin dürüst ve saygıdeğer ismi Rıza’ya (Erkan Petekkaya) satmak için anlaşınca ailenin küçük oğlu Azer kavga çıkarır. Yıllardır Rıza’ya kin besleyen Azer’in (Necip Memili) silah çekmesiyle kavga başka bir boyuta taşınırken araya giren İhsan, vurulur. İhsan, arkasında seven bir kadın ve düşmanlıklar bırakarak bu dünyadan ayrılır. İhsan Bey’in karısı Dila Hanım (Hatice Şendil), silahlı kavgada kocasını vuran Karadağlı Rıza’yı öldürmeye yemin eder. Dila, bir rastlantı sonucu, hiç tanımadığı Rıza ile tanışır. Ona kocasının katili olduğunu bilmeden büyük bir aşkla bağlanır. Rıza da Dila Hanım’a büyük bir aşk beslemektedir. Rıza, Dila’nın kim olduğunu öğrendiğinde kimliğini gizleme yolunu seçer. Rıza bir yandan İhsan’ın ölümünden dolayı vicdan azabı çekerken diğer yandan giderek aşık olduğu Dila’nın intikam hırsıyla karşı karşıyadır. Dila’dan gerçek kimliğini gizlemiş olması ve aralarında günden güne büyüyen aşk, olayları daha da içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır.
