Sultan Süleyman hayatının en zor kararını veriyor. Herkesten koruduğu İbrahim Paşa’nın idamına hükmederek, kendinden koruyamıyor. Saruhan çiftliğinde başlayan ve yıllardır süren büyük dostluk sona eriyor. Süleyman, Pargalı İbrahim’i dilsiz cellatlara teslim ediyor.
Süleyman, divan kararıyla kendisinden dahi koruduğu İbrahim’in idamına hükmetmiştir. Ancak bu hükmü yerine getirebilmek için Ebussuud efendiye danışır. Şaşkına dönen Ebussuud, Süleyman’a cevap vermek için süre ister. Üzerindeki kara buluttan habersiz olan İbrahim ise, mutlu gelecek hayalleri kurmaktadır.
Hürrem de bu gidişatın farkında değildir. Ne yaparsa yapsın İbrahim’den kurtulamayacağını düşünmektedir. Öte yandan; Şah Sultan’ın da gerçek yüzünü görmemiştir henüz. Onunla arasının iyi olmasından memnundur. Vakfın hayır işlerine onu da dahil eder. Şah Sultan ise eşi Lütfi Paşa ve kızı Esmahan’ın gelişiyle, esas niyetini belli eder.
Şehzade Mehmet, gözdesi Nurbahar’ın düşük yapmasına sebep olduğu için pişmandır. Kendini suçlar. Ancak Mihrimah’ın sırrı ortaya çıkınca, bu kez onu suçlar. Ve iki kardeşin arası açılır. Onların arasındaki bu kavgaya Hürrem dahil olunca, hadise daha da büyür.
Manisa’da ise Şehzade Mustafa, Saruhan çiftliğine gider. Orada kendisine verilen bir eşyayla, İbrahim’in geçmişine yolculuk yapar. Ne yazık ki, en büyük dayanağı İbrahim Paşa’nın akıbetinden habersizdir.
Süleyman’ın beklediği an gelip çatar. Ebussuud bir çare bulmuştur. İbrahim Paşa’nın katli için Süleyman’ın uyuması gerekmektedir! Süleyman için uykular haramdır artık. Ya kararını uygulayacaktır ya da kararından dönecektir. Ve bir gece İbrahim’i iftara çağırır. Başına geleceklerden habersiz olan İbrahim, geceyi sarayda geçirir. Süleyman uykuya, İbrahim ise dilsiz cellatlara teslim olur.